Ana içeriğe atla

HOLOKOST VE BIZON SURUSU

''Bir geri dönüş yolculuğu''


   1933 yılından başlayarak ikinci dünya savaşına kadar Nazi partisi tarafindan yönetilen Nazi Almanyası tarafindan 6 milyon yahudi ve sayılari 5 milyonun üzerinde bulunan roman,sovyet vatandasları, eşcinseller ve engelliler planli ve sistematik bir sekilde öldürüldü.Bu soykirim sonucu hayatini kaybeden insan sayisi 11.000.000 nun uzerindeydi.
1945 yilinda 45.000 cezayirli setif ve guelma adi verilen iki katliamda Fransiz gucleri tarafindan öldürdü...
Ruanda'da 1994 yilinda 800.000 Tutsi ve Hutu halklarina mensup insan aşiri uçlar tarafindan üç ay icinde öldürüldü...
1992-1995 yillari arasinda 312.000 Hirvat ve Bosnak, Sırplar tarafindan avrupanin ortasinda öldürüldü...
Dun yada bugun, avrupa yada ortadogu, siyah yada beyaz degismeyen tek sey insanlarin acimasizca öldürülmesi ve bunu engelleyebilecek hicbir organizasyon yada gücün yeryuzunde mevcut olmamasi.Bu cinayetleri bu kadar umarsizca işleyen adamların bildigi ve güvendikleri tek bir sey var.Dünyadaki diger insanlarin "yasam bicimi"...Bu yasam biçimi mevcut teknolojisi sosyal kulturelmve ekonomik,yapisi ile en basit ve en ilkel yapiya dogru evriliyor.İnsanlik teknolojisi,mimarisi yada gelismisligi ile övünsede hayatta kalma,karnini doyurma,barinma ve çoğalmanin ötesindeki varlik sahasi ile artik ilgilenmekten vazgecti.Sistem icinde kendine bicilmis rolu oynayan ve uzerine yuklenen gorevleri yerine getirerek tatmine ulasan insan, türünün diger uyelerinin basina gelenlerle ilgilenmiyor,cunku diger uyeler ile olan beseri iliskiler bagi gelisen teknolojisi ve onun icin yaratilan yasam kosullari tarafindan ortadan kaldirildi.Onun gunluk yasami icin hicbir anlam ifade etmeyen sadece varolmak icin bir arada olmasi gereken bir surunun icinde yasiyor.Onun tek ilgilendigi mevcut sistem icinde beslenmeden,barinmadan ve cogalmadan en iyi payi almak icin calismak.Insan en ilkel organizmadan baslayan yasam yolculugunda ulastigi insanlik bilincinden tatmin olmayarak geri donuse gecmis durumda akraba,arkadas, dost gibi beseri iliskileri artik yavas yavas terkediyor, aile yada akrabalar onun biyolojik varligini meydana getirmelerinin otesinde bir anlam ifade etmiyor.Toplu halde tam bir iletisimsizlikle yasiyor sadece gerektigi kadar sosyallesiyor,mevcut imkanlari ile bunu yapmasi icin insanlarla birarada bulunmasina bile gerek yok artik. İnsanlik bu geri dönüş yolculugunda kendini insan yapan özelliklerini yavas yavas terk ederek mevcut sisteme en uygun canliya dönüşüyor yani "HAYVAN"a,ve bu hayvan kendi turunden kim nasil ölmüş ilgilenmiyor tipki aslana yakalanan bizon suruleri gibi iclerinden kayiplar verselerde, suru olanca hiziyla yoluna devam ediyor......

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SURYA NAMASKARA (GÜNEŞİ SELAMLAMA) –Hinduizm / NAMAZ(ATEŞİ SELAMLAMA) -Meccusilik-

‘’Kime secde(itaat) ettiğini bilmemek’’ ‘’ Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş ’’NELM 24 Güneş ,dünyadaki canlılık ile olan doğrudan ilişkileri sebebi ile ‘’insan ‘’denen varlığın çevresindeki nesnelere anlamlar yüklemeye başlamasından ve aralarındaki ilişkileri çözümlemesinden itibaren önemli bir varlık konumuna gelmiştir.Avcılık ve Tarıma dayalı toplumlarda doğanın canlanma ve ölme zamanları mevcut hayvan popilasyonunu ve hasat evrelerini doğrudan etkilemesi ,sözkonusu durumların ise doğrudan ‘’Güneş’’ ile olan bağlantısı gerek avcı gerekse tarım toplumlarının güneş ile yakın bir ilişki içinde olmasını sağlamıştır.Doğadaki sebep-sonuç ilişkisinin farkında olan ancak yetesiz bilimsel anlamda gelişmemişliği nedeni ile bu durumlara mantıklı bir açıklama getiremeyen insan zaman içinde rasyonel olarak cevap veremediği sorulara irasyonel cevaplar bularak manevi açıda

Hayvanların Kulaklarını Yarmak ve SÜNNET(HITAN)

CİNSEL ORGANIN UCUNUN KESİLMESİNİ EMREDEN BİR YARATICIYA İNANMAK Yıllık milyonlarca Türk Lirasına ulaşan sünnet düğünü sektörü,operasyon başına binlerce lira alan ''sünnetçiler'',operator doktorlar ve özel hastaneler;süslü püslü tören kıyafetleri ;kim olduğunun bile farkına varamadığı küçücük yaşında yaratıcısının cinsel organının ucunun kesilmesini emrettiğini düşünen bir çocuk; Size Allah'ın yarattığını değiştirme hakkını veren kimidir? ''Lekad halaknel insâne fî ahseni takvîm'' Biz insanı en güzel biçimde yarattık.Tin 4 ''Allah, şeytana lânet etti. Ve şeytanşöyle dedi: "Ben mutlaka, Senin kullarından belli bir nasip edineceğim. ''Ve onları mutlaka dalâlette bırakacağım. Ve onları, mutlaka emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim ve mutlaka onlara emredeceğim. Böylece onlar, mutlaka DAVARLARIN KULAKLARINI KESECEKLER ve onlara emredeceğim, öyle ki mutlaka, ALLAH'IN YARATTIĞINI DEĞİŞTİRECEKLER. Ve kim, Allah'tan

SALAT ,İKAME-İ SALAT & İNFAK

‘’Malları ve canları ile Allah yolunda mücadele edenler; işte onlar, onlar sadıklardır.’’ Hucurat 15 Allah katında din(yaşam sistemi) ‘’Allah katında din, ancak İslâm dinidir.’’Ali İmran 19 ;Din insanın ve bununla bağlantılı olarak insanın içinde yaşadığı toplum tarafından uygulanan yaşam sistemidir,zaman içinde oluşturulmuş değerler ile belirlenen sosyo-ekonomik yapıdır.Bu sosyo ekonomik yapı toplum tarafından oluşturulan normlarla kontrol edilmekte devamlılığı sağlanmaktadır.Bugün temelinde ‘’özel mülkiyet’’ bulunan sosyo-ekonomik yapı, insanlığın dinini(yaşam sistemini) oluşturmaktadır,sahip olduğu güç ile doğru orantılı olarak özel mülkiyet hakkını pekiştiren mekanizmalar oluşmakta bu hakkın ‘’likit bir halde’’ hareketini sağlayan ‘’parasal sistem’’ sayesinde insanların emeklerinin amacı özel mülkiyetini daha çok arttırmak olmaktadır.İnsanlar tarafından oluşturulan devletlerin temeli ‘’özel mülkiyetin güvenliğinin ve meşruiyetinin’’ sağlanması haline gelmiştir.Milyonla