Ana içeriğe atla
Akıllı doğup Aptal ölmek
Akıl insanın sahip olduğu bilgi birikimi ile ilgili bir konu değildir.Akıl insanların ve tüm canlıların doğuştan sahip olduğu,olaylara bakarak ve sebep sonuç ilişkilerinden faydalanarak icinde yasadigi dunyanin gercekligini ve nedenselligini anlayabilme yeteneğidir.Bu yetenege doğuştan sahip olunduğu için hayvanlarda ve çocuklarda cevrelerinde olan bitene karsi farkindaligin basladigi ilk andan itibaren islevini yerine getirir,onlar olaylari takip ederek sebep sonuc iliskilerinden faydalanarak neyin ne oldugunu anlamaya baslarlar.Ancak insanin eğitim yolu ile almaya basladigi ve dunyada varolan nedensellik ve gerceklik örgüsüne dayanmayan bilgiler sonucu kucuk yasta bu "temelsiz"bilgilere maruz kalan cocukta gercek dunyadan tecrube yolu ile edindigi bilgiler ve kendisine icinde yasadigi toplumun aktardigi "hurafeler" arasinda catisma baslar.Insan omrune gore oldukca uzun olan egitim sureci sayesinde meydana gelen catisma "gerceklige dayanmayan" toplumsal bilginin zaferi ile sonuclanir.Kucuk yastan itibaren "buyuklerinden" aldigi bilgilerle dunyayi anlamlandiran insan gercekten temellenmeyen bu kulaktan dolma bilgiler nedeni ile dunyadaki gercekligi gormemeye baslar gercek dunyaya yabancilasir.Bu sureclerin sonunda da olaylarin arkasinda yatan nedensellik örgüsünü carpitmaya baslar.
Dunyada yada daha genis bakis acisi ile evrende hicbirsey "gerceklikten" ve "nedensellik örgüsünden" ayrı veya bunlarin disinda varolamaz oysa "insana" aktarilan bilginin buyuk bolumu "gercek dunyaya" dayanmayan dogmlardan,sorgulanamaz kisisel tecrubelerden veya insanlarin hayal guclerince yaratilan soyut ögelerden ibarettir.Egitim sistemi insani sorgulamaya ve bu yolla tecrube ederek ogrenmeye degil,dogrulugu tartisilamaz bilgileri kayitsiz sartsiz kabul etmeye ve ezberlemeye yoneltir.Mevcut yapilan sinav sistemlerimiz ile yapilan "kesin dogru olduguna inanilan" bilginin ezberlenip ezberlenmediginin sorgusudur.
Insanin dunyayi anlamlandirdigi ve kendinden sonrakileri egittigi 4 ana disiplin sozkonusudur
1 DİN
2 EDEBIYAT
3 SANAT
4 BILIM
Dinler "herseyin sebebi ve herseyi yaratan" tek veya cok yaratici uzerinden sekillendirilmis, gunumuzdeki halleri ile gerceklikten
tamemen uzak kanitlanamaz varsayimlara dayali ogretilerdir.Bu ogretilerin sebep sonuc iliskisi ve mantik kurgusu oylesine celiskilidir ki o ogretilere inanan bir insanin gercek yasamdaki olaylar karsisinda akilci kararlar alabilmesi neredeyse imkansizlasir.Kaynagi sorgulanamaz ogretiler olmalari sebebi ile dis etkiye maruz birakilmalari ve insanlarin kisisel cikarlari dogrultusunda yeniden sekillendirilmeleri yada yonlendirilmeleri soz konusudur.Gercek hayatta imkansiz olan bir olgu(ayin ikiye bolunmesi,camurdan kus yapip ucurma,boyut degistirme,insanustu varliklar vs)dini olarak var ve gercek kabul edilmekte bu durum dini ogreti sonucu gerceklik algisini kaybetmis ve akillica olmayan hareketlere ve reflekslere sahip insan gruplarinin olusmasina neden olmustur.
Edeiyat ve sanat bir ogreti olmamakla birlikte yazarin veya sanatcinin kisisel dunya algisina dayali duygu ve dusunceleri ile olusturdugu kurgulardir.Edebiyatci ve sanatci "subjektif "bakis acisi ile dunyayi ve yasami anlamlandirir.Gercekci olmak gibi bir kaygilari yoktur aslinda anlattiklari kendileridir.Ancak bu ortaya konulan eserlerin ulastigi kisiler yazarin yada sanatcinin kisisel fikirlerini benimseme ve kendi ile ozdeslestirme egilimi icindedirler.Bugun az bir kitleye ulasan basit bir romandan milyonlarca insana ulasan filmler tv dizilerine kadar tum eserler bu kapsama girer aldigi bilgiler ile hayati anlamlandirmaya calisan insana ulasan bu eserlerdeki "erdemlilik" ne kadar dusukse ulastigi insanin hayata olan bakis acisindaki "erdemlilik"o kadar azalacaktir.Bugun toplumsal olarak karsi karsiya oldugumuz ahlaksal cokuntulerin temelinde de yillar icinde insanlara ulamis edebi yada sanatsal eserlerde bulunan carpik iliski yapilarinin bugun toplumsal hayata yansimasi vardir.
Bilim,surekli sorgulayan ve sadece deneysel olani kabul eden yapisi ile insanin gercek dunya ile en saglikli bagi kurmasina yardimci olacak yegane disiplindir.Bilim insanin kisisel goruslerden ve dogmalardan arindirilmis olarak hayati ve yasami anlamlandirmanin tek yoludur.
Gunumuzde insanoglunun yasam yolculuguna baktigimizda, ona yasama ait bilgiyi aktaran disiplinin malesef bilimden daha cok, sanat edebiyat ve din oldugunu goruruz.Dunyayi sorgulama ve bu sorgulardan anlam cikarma yetisi ile hayata gozlerini acan insan,icinde yasadigi toplumun kendisine dayattigi "subjektif olgularla" gercege. dayanmayan ogretilerle ve kendisine ait olmayan kisisel gorusler ve duygularla, gercek dunya ile olan baglarini koparmakta olaylar ve yasam karsisinda "Akillica"karar veremeyecek bir hale getirilmektedir.Malesef insan icinde yasadigi toplum ve en yakinlari tarafindan Akilli dogup Aptal ölmeye mahkum edilmektedir...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SURYA NAMASKARA (GÜNEŞİ SELAMLAMA) –Hinduizm / NAMAZ(ATEŞİ SELAMLAMA) -Meccusilik-

‘’Kime secde(itaat) ettiğini bilmemek’’ ‘’ Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş ’’NELM 24 Güneş ,dünyadaki canlılık ile olan doğrudan ilişkileri sebebi ile ‘’insan ‘’denen varlığın çevresindeki nesnelere anlamlar yüklemeye başlamasından ve aralarındaki ilişkileri çözümlemesinden itibaren önemli bir varlık konumuna gelmiştir.Avcılık ve Tarıma dayalı toplumlarda doğanın canlanma ve ölme zamanları mevcut hayvan popilasyonunu ve hasat evrelerini doğrudan etkilemesi ,sözkonusu durumların ise doğrudan ‘’Güneş’’ ile olan bağlantısı gerek avcı gerekse tarım toplumlarının güneş ile yakın bir ilişki içinde olmasını sağlamıştır.Doğadaki sebep-sonuç ilişkisinin farkında olan ancak yetesiz bilimsel anlamda gelişmemişliği nedeni ile bu durumlara mantıklı bir açıklama getiremeyen insan zaman içinde rasyonel olarak cevap veremediği sorulara irasyonel cevaplar bularak manevi açıda

Hayvanların Kulaklarını Yarmak ve SÜNNET(HITAN)

CİNSEL ORGANIN UCUNUN KESİLMESİNİ EMREDEN BİR YARATICIYA İNANMAK Yıllık milyonlarca Türk Lirasına ulaşan sünnet düğünü sektörü,operasyon başına binlerce lira alan ''sünnetçiler'',operator doktorlar ve özel hastaneler;süslü püslü tören kıyafetleri ;kim olduğunun bile farkına varamadığı küçücük yaşında yaratıcısının cinsel organının ucunun kesilmesini emrettiğini düşünen bir çocuk; Size Allah'ın yarattığını değiştirme hakkını veren kimidir? ''Lekad halaknel insâne fî ahseni takvîm'' Biz insanı en güzel biçimde yarattık.Tin 4 ''Allah, şeytana lânet etti. Ve şeytanşöyle dedi: "Ben mutlaka, Senin kullarından belli bir nasip edineceğim. ''Ve onları mutlaka dalâlette bırakacağım. Ve onları, mutlaka emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim ve mutlaka onlara emredeceğim. Böylece onlar, mutlaka DAVARLARIN KULAKLARINI KESECEKLER ve onlara emredeceğim, öyle ki mutlaka, ALLAH'IN YARATTIĞINI DEĞİŞTİRECEKLER. Ve kim, Allah'tan

SALAT ,İKAME-İ SALAT & İNFAK

‘’Malları ve canları ile Allah yolunda mücadele edenler; işte onlar, onlar sadıklardır.’’ Hucurat 15 Allah katında din(yaşam sistemi) ‘’Allah katında din, ancak İslâm dinidir.’’Ali İmran 19 ;Din insanın ve bununla bağlantılı olarak insanın içinde yaşadığı toplum tarafından uygulanan yaşam sistemidir,zaman içinde oluşturulmuş değerler ile belirlenen sosyo-ekonomik yapıdır.Bu sosyo ekonomik yapı toplum tarafından oluşturulan normlarla kontrol edilmekte devamlılığı sağlanmaktadır.Bugün temelinde ‘’özel mülkiyet’’ bulunan sosyo-ekonomik yapı, insanlığın dinini(yaşam sistemini) oluşturmaktadır,sahip olduğu güç ile doğru orantılı olarak özel mülkiyet hakkını pekiştiren mekanizmalar oluşmakta bu hakkın ‘’likit bir halde’’ hareketini sağlayan ‘’parasal sistem’’ sayesinde insanların emeklerinin amacı özel mülkiyetini daha çok arttırmak olmaktadır.İnsanlar tarafından oluşturulan devletlerin temeli ‘’özel mülkiyetin güvenliğinin ve meşruiyetinin’’ sağlanması haline gelmiştir.Milyonla