Ana içeriğe atla

ASHAB-I FİL (AHMAKLAR TOPLULUĞU)

Fil Suresi,The Chronichels of Narnia ve Gryphonlar...

''E lem tere keyfe feale rabbuke bi ashâbil fîl''
Görmedin mi Rabbinin gerizekalı,ahmak,öngörüsü zayıflardan oluşan güruha yaptığını
''E lem yec’al keydehum fî tadlîl''
Onların planlarını geleceğe ait boş beklentilerini boşa çıkarmadı mı?
''Ve ersele aleyhim tayren ebâbîl''
Onların üzerine uçan bölükleri gönderdi.
''Termîhim bi hicâretin min siccîl''
Onların üzerine işlenmiş madenden taşlar attılar
''Fe cealehum keasfin me’kûl''
Böylece onları yenilmiş ekin yaprağı gibi işe yaramaz hale getirdi.

Klasik masalların aksine sure öngörüsü zayıf ahmak bir topluluğun(ashabı fil)geleceğe ait boş ve temelsiz planlarının Rab tarafından boşa çıkarılmasını anlatır.Onların üzerine ,işlenmiş madenden taşlar atan uçan bölükleri göndermiş ve ashabı fili yenmiş ekin yaprağı misali işe yaramaz bir hale getirmiştir.
Bugün sure Kabe'yi yıkmak üzere harekete geçen ''Ebrehe ordusunun'' Allah tarafından gönderilen ''ebabil kuşları'' ile yok edilmesini anlatan eski bir masala dayanak sağlamak için sık sık kullanılmaktadır.Genel inanışa göre Allah haksızlığa uğrayan yada tehdit altındaki ''müslümanlara'' ebabil kuşları ile yardım gönderecektir.Ama bugüne kadar başlarına gelen her türlü felakete rağmen tek bir ''EBABİLİN'' yardıma geldiği görülmemiştir.Peki neden ?1600 yıl önce putperet bir inanç merkezi haline gelen Kabeyi korumak için ebabil sürülerini görevlendiren Rabbimiz islamiyetin gelişinden sonraki dönemde Yezid bin Muâviye'nin Kabe'yi yıkması karşısında aynı ''korumayı'' sağlamamıştır.Çünkü anlatılan hikaye ''kitaba dayanmayan dinin''tüm unsurlarında olduğu gibi tek birşeye dayanmaktadır:''YALANA''.
Yalanlar ile uyutulanlar haksızlık karşısında bir araya gelerek mücadele etmek (Şura 39) yerine gökyüzünden gelecek ''Ebabilleri''beklemeye başlarlar,Oysa sure muhattabına yönelttiği ''görmedin mi?'' sorusu ile çok daha genel bir olayı anlatmaktadır,ortada aklını kullanmayı bırakarak ahmaklaşmış,bugün yaptıkları yada yapmadıkları sebebi ile gelecekte başına gelebilecek felaketleri idrak etmekten aciz bir topluluğun geleceğe ait beklentilerinin boşa çıkması ve uğranılan büyük bir hüsran anlatılmaktadır.Bu ahmaklaşmış toplumun üzerine işlemiş madenden /topraktan yapılmış taşlar atan ''uçan bölükler '' gönderilmiş ve topluluk işe yaramaz bir kalıntı haline gelmiştir.Bugün ahmaklığı ve öngörüsüzlüğü yüzünden gökyüzünden üzerine kendisini yokeden bir kalıntıya çeviren şeyler yağan topluluklar yok mudur?Oysa boş inançlarının peşine düşmüş ''sözde müslümanlar'' hala ''tayren ebâbîl(uçan bölükleri) görememektedir,uçan bölükler aklını kullanmayan toplumların üzerine ''ölüm '' yağdırmaktadır.Bizim boş inanç sahibi müslümanlarımız ise ebebabil sürülerinin kafire gazap salacağı günlerin hayaliyle avunup C. S. Lewis 'e ait ''The Chronicles of Narnia'' adlı eserinin TV uyarlaması olan The Lion, the Witch and the Wardrobe(aslan,cadı ve dolap) adlı filmdeki gryphon'ları karşı ordunun üzerine taşlar attığı bir sahneyi ''ebabil sürülerin'e misal gösterecek bir çaresizliğin içinde yaşamaktadırlar.....

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SURYA NAMASKARA (GÜNEŞİ SELAMLAMA) –Hinduizm / NAMAZ(ATEŞİ SELAMLAMA) -Meccusilik-

‘’Kime secde(itaat) ettiğini bilmemek’’ ‘’ Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş ’’NELM 24 Güneş ,dünyadaki canlılık ile olan doğrudan ilişkileri sebebi ile ‘’insan ‘’denen varlığın çevresindeki nesnelere anlamlar yüklemeye başlamasından ve aralarındaki ilişkileri çözümlemesinden itibaren önemli bir varlık konumuna gelmiştir.Avcılık ve Tarıma dayalı toplumlarda doğanın canlanma ve ölme zamanları mevcut hayvan popilasyonunu ve hasat evrelerini doğrudan etkilemesi ,sözkonusu durumların ise doğrudan ‘’Güneş’’ ile olan bağlantısı gerek avcı gerekse tarım toplumlarının güneş ile yakın bir ilişki içinde olmasını sağlamıştır.Doğadaki sebep-sonuç ilişkisinin farkında olan ancak yetesiz bilimsel anlamda gelişmemişliği nedeni ile bu durumlara mantıklı bir açıklama getiremeyen insan zaman içinde rasyonel olarak cevap veremediği sorulara irasyonel cevaplar bularak manevi açıda

Hayvanların Kulaklarını Yarmak ve SÜNNET(HITAN)

CİNSEL ORGANIN UCUNUN KESİLMESİNİ EMREDEN BİR YARATICIYA İNANMAK Yıllık milyonlarca Türk Lirasına ulaşan sünnet düğünü sektörü,operasyon başına binlerce lira alan ''sünnetçiler'',operator doktorlar ve özel hastaneler;süslü püslü tören kıyafetleri ;kim olduğunun bile farkına varamadığı küçücük yaşında yaratıcısının cinsel organının ucunun kesilmesini emrettiğini düşünen bir çocuk; Size Allah'ın yarattığını değiştirme hakkını veren kimidir? ''Lekad halaknel insâne fî ahseni takvîm'' Biz insanı en güzel biçimde yarattık.Tin 4 ''Allah, şeytana lânet etti. Ve şeytanşöyle dedi: "Ben mutlaka, Senin kullarından belli bir nasip edineceğim. ''Ve onları mutlaka dalâlette bırakacağım. Ve onları, mutlaka emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim ve mutlaka onlara emredeceğim. Böylece onlar, mutlaka DAVARLARIN KULAKLARINI KESECEKLER ve onlara emredeceğim, öyle ki mutlaka, ALLAH'IN YARATTIĞINI DEĞİŞTİRECEKLER. Ve kim, Allah'tan

SALAT ,İKAME-İ SALAT & İNFAK

‘’Malları ve canları ile Allah yolunda mücadele edenler; işte onlar, onlar sadıklardır.’’ Hucurat 15 Allah katında din(yaşam sistemi) ‘’Allah katında din, ancak İslâm dinidir.’’Ali İmran 19 ;Din insanın ve bununla bağlantılı olarak insanın içinde yaşadığı toplum tarafından uygulanan yaşam sistemidir,zaman içinde oluşturulmuş değerler ile belirlenen sosyo-ekonomik yapıdır.Bu sosyo ekonomik yapı toplum tarafından oluşturulan normlarla kontrol edilmekte devamlılığı sağlanmaktadır.Bugün temelinde ‘’özel mülkiyet’’ bulunan sosyo-ekonomik yapı, insanlığın dinini(yaşam sistemini) oluşturmaktadır,sahip olduğu güç ile doğru orantılı olarak özel mülkiyet hakkını pekiştiren mekanizmalar oluşmakta bu hakkın ‘’likit bir halde’’ hareketini sağlayan ‘’parasal sistem’’ sayesinde insanların emeklerinin amacı özel mülkiyetini daha çok arttırmak olmaktadır.İnsanlar tarafından oluşturulan devletlerin temeli ‘’özel mülkiyetin güvenliğinin ve meşruiyetinin’’ sağlanması haline gelmiştir.Milyonla