Ana içeriğe atla
BEYYİNE /Dünyadaki Cennet ve Cehennem
Kendilerinde (daha evvel indirilen kitapların bilgisi bulunan)kitap verilenlerden ve (Mensup oldukları dinde-toplumsal yaşayışta-kendilerini Allah’a yaklaştırsın diye Allah’ın yarattıklarına yönelenler ve Allah dışında hüküm sahibi olduğu varsayımı ile hareket eden)ortak koşan müşriklerden Allah’ın ayetlerini(çıkarkarına uygun olmadığı için)gizleyerek kafir olanlar,kendilerine ‘’açık delil’’ gelinceye kadar apaçık ortaya çıkacak değillerdir.
Allah tarafından gönderilen Elçi ,tertemiz(mana ve ifade bakımından apaçık;şüpheden uzak);içinde temel,değişmez hükümler yazılı olan kitapları içeren;sahifeleri okur.
Ve o,kendilerine kitap verilen(daha evvel indirilen kitapların bilgisine sahip olan) kişiler de ancak bu açık delilleri içeren sahifeler kendilerine geldikten sonra (mevcut çıkarlarının zarar göreceğini düşünerek)ayrılığa düştüler.
Oysa ki onlar,dini(toplumsal yaşayış biçimlerini) yalnız Allah’a olan güvenleri çerçevesinde şekillendiren kişiler olarak sadece Allah’ın iradesine boyun eğmeleri(başka bir irade yada otoriteye itaat edip boyun eğimeden, salâtı ikame etmeleri ve zekâtı vermelerinden başka bir şey ile emrolunmamışlardı.Ve işte kayyum (olması gereken ,insanın yaratılışına uygun)din(toplumsal yaşayış biçimi) budur.
Muhakkak ki kendilerine kitap verilen kişilerden(çıkarları sebebi ile) inkâr edenler ve ortak koşan müşrikler,cehennem ateşindedirler ve orada devamlı kalacak olanlardır.İşte onlar, yaratılanların en şerlileridirler.
Muhakkak ki iman edenler ve salihatı işleyerek iyi işler yapanlar yaratılmışların hayırlı olanlarıdır.
Onların, Rableri katındaki ödülleri, içinde sürekli kalanlar olarak altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat, Rabbine bilgiyle, sevgiyle, saygıyla ürperti duyan kimseler içindir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SURYA NAMASKARA (GÜNEŞİ SELAMLAMA) –Hinduizm / NAMAZ(ATEŞİ SELAMLAMA) -Meccusilik-

‘’Kime secde(itaat) ettiğini bilmemek’’ ‘’ Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş ’’NELM 24 Güneş ,dünyadaki canlılık ile olan doğrudan ilişkileri sebebi ile ‘’insan ‘’denen varlığın çevresindeki nesnelere anlamlar yüklemeye başlamasından ve aralarındaki ilişkileri çözümlemesinden itibaren önemli bir varlık konumuna gelmiştir.Avcılık ve Tarıma dayalı toplumlarda doğanın canlanma ve ölme zamanları mevcut hayvan popilasyonunu ve hasat evrelerini doğrudan etkilemesi ,sözkonusu durumların ise doğrudan ‘’Güneş’’ ile olan bağlantısı gerek avcı gerekse tarım toplumlarının güneş ile yakın bir ilişki içinde olmasını sağlamıştır.Doğadaki sebep-sonuç ilişkisinin farkında olan ancak yetesiz bilimsel anlamda gelişmemişliği nedeni ile bu durumlara mantıklı bir açıklama getiremeyen insan zaman içinde rasyonel olarak cevap veremediği sorulara irasyonel cevaplar bularak manevi açıda

Hayvanların Kulaklarını Yarmak ve SÜNNET(HITAN)

CİNSEL ORGANIN UCUNUN KESİLMESİNİ EMREDEN BİR YARATICIYA İNANMAK Yıllık milyonlarca Türk Lirasına ulaşan sünnet düğünü sektörü,operasyon başına binlerce lira alan ''sünnetçiler'',operator doktorlar ve özel hastaneler;süslü püslü tören kıyafetleri ;kim olduğunun bile farkına varamadığı küçücük yaşında yaratıcısının cinsel organının ucunun kesilmesini emrettiğini düşünen bir çocuk; Size Allah'ın yarattığını değiştirme hakkını veren kimidir? ''Lekad halaknel insâne fî ahseni takvîm'' Biz insanı en güzel biçimde yarattık.Tin 4 ''Allah, şeytana lânet etti. Ve şeytanşöyle dedi: "Ben mutlaka, Senin kullarından belli bir nasip edineceğim. ''Ve onları mutlaka dalâlette bırakacağım. Ve onları, mutlaka emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim ve mutlaka onlara emredeceğim. Böylece onlar, mutlaka DAVARLARIN KULAKLARINI KESECEKLER ve onlara emredeceğim, öyle ki mutlaka, ALLAH'IN YARATTIĞINI DEĞİŞTİRECEKLER. Ve kim, Allah'tan

SALAT ,İKAME-İ SALAT & İNFAK

‘’Malları ve canları ile Allah yolunda mücadele edenler; işte onlar, onlar sadıklardır.’’ Hucurat 15 Allah katında din(yaşam sistemi) ‘’Allah katında din, ancak İslâm dinidir.’’Ali İmran 19 ;Din insanın ve bununla bağlantılı olarak insanın içinde yaşadığı toplum tarafından uygulanan yaşam sistemidir,zaman içinde oluşturulmuş değerler ile belirlenen sosyo-ekonomik yapıdır.Bu sosyo ekonomik yapı toplum tarafından oluşturulan normlarla kontrol edilmekte devamlılığı sağlanmaktadır.Bugün temelinde ‘’özel mülkiyet’’ bulunan sosyo-ekonomik yapı, insanlığın dinini(yaşam sistemini) oluşturmaktadır,sahip olduğu güç ile doğru orantılı olarak özel mülkiyet hakkını pekiştiren mekanizmalar oluşmakta bu hakkın ‘’likit bir halde’’ hareketini sağlayan ‘’parasal sistem’’ sayesinde insanların emeklerinin amacı özel mülkiyetini daha çok arttırmak olmaktadır.İnsanlar tarafından oluşturulan devletlerin temeli ‘’özel mülkiyetin güvenliğinin ve meşruiyetinin’’ sağlanması haline gelmiştir.Milyonla