Ana içeriğe atla

DİN (YAŞAM SİSTEMİ)



'Din üyelerine bir bağlılık amacı, bireylerin eylemlerinin kişisel ve sosyal sonuçlarını yargılayabilecekleri bir davranış kuralları bütünü ve bireylerin gruplarını ve evreni bağlayabilecekleri (açıklayabilecekleri) bir düşünce çerçevesi veren bir düşünce, his ve eylem sistemidir.'' (Encyclopedia.com)

''Din dar anlamı olan ''Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyanet" ve "Bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen'' in aksine insanın ve toplumun üzerinde yaşadıkları temel ilkeleri ve normları oluşturan sistemdir.Din insanın ve toplumun yaşam sistemini ve bu sistemin amacını tanımlar.''TDK

Bugün ''Tanrı'' kavramı ve ''doğa üstü güçler temelli'' olarak Din'in dar anlamı ele alındığında,üye sayısı itibari ile 19 büyük dinden bahsedilebilir(Hristiyanlık,İslam,Budizm vb.)Bu 19 din ve daha birçokları  inanç sistemi olan ''din'' tanımına uyan kavramlardır.Ancak Dinin geniş anlamda tanımına bakıldığında bireylerin,grupların yaşam tarzlarını belirleyen sistem genel anlamda  ''Özel mülkiyeti'' temel alan Kapitalizm'dir.

''Kapitalizmözel mülkiyetinüretim araçlarının büyük bölümüne sahip olduğu ve işlettiği; yatırım, gelir dağılımı, üretim, mal ve hizmet fiyatlarının arz ve talebin buluştuğu piyasa ekonomisi tarafından belirlendiği sosyal ve ekonomik sistemdir.''

Bugün insanların ve toplumların yaşam tarzını belirleyen kuralların tamamı ''özel mülkiyet'' temelli kapitalist sistemden kaynaklanmaktadır.İnsanların oluşturduğu tün kurumların başta ''Devlet''olmak üzere temel amaçları ''özel mülkiyetin korunması''dır.Askeri unsurlar,kolluk kuvvetleri ve yasalar kişilere ve kurumlara ait mülkiyetin muhafazasına yönelik olarak çalışırlar.Ülke toprakları devlet tüzel kişiliği ile özel mülkiyet arasında bölüşülmüş durumdadır.Özel mülkiyeti bulunmayan vatandaşlar devletin belirlediği oranlarda ödedikleri karşılıklarla Devletin mülkiyetinde bulunan unsurlardan faydalanabilirler.Günümüzde ''değerler bütünümüzü'' oluşturan herşey özel mülkiyet ile bağlantılıdır.Temelinde özel mülkiyet bulunan yaşam sisteminin amacı özel mülkiyete sahip olmaktır:Çalışmanın öncelikli amacı ''temel ihtiyaçları karşılamak'' için, içinde bulunulan yaşam sisteminde özel mülkiyetin likiditesini sağlayan parayı kazanmaktır,temel ihtiyaçların karşılanmasından sonra ki amaç özel mükliyet kazanımıdır,ve insanların neredeyse tamamı sahip olduğu özel mülkiyeti arttırma amacı ile çalışmaktadırlar.İnsanın temel ihtiyaçları olan beslenmeve barınmanın karşılanmasının ardında yeterli kazanıma ulaştığında  mülk olarak sahip olmaya yönelir.Bugün insanların toplumsal statülerini belirleyen unsur sahip oldukları mülkler yada bu mülklere sahip olma potansiyelleridir.Toplumsal değerler ''mülkiyetçilik'' üzerine kuruludur,devlet tarafından koruma altına alınan özel mülkiyet sayesinde kişi edindiği mülk üzerinde sınırsız olarak insiyatif hakkına sahip olabilmektedir.

Bugün yaşanılan dinin temelinde bulunan kavram ''yaratıcı'' değil ''mülkiyettir'',insanların kurduğu sistemin amacı daha fazlasını elde etmektir,toplumsal tabakalar bu doğrultuda şekillenir,Şehirlerimiz ve insanların yaşam alanları buna göre inşaa edilir,Bugün ibadethane adı verilen yerlerin içeriği bile orayı kullanan kişilerin sahip olduğu mülkiyete göre belirlenmektedir.Bugun çeşitli biçimlerde uygulanan ''Din'' kavramı mevcut sistemin üzerindeki basit bir kılıftan ibaret olmaktadır.Üyelerinin bağlılık amacı tamamen farklı olan kişisel ve sosyal davranışları belirleyen kuralların tamamen ''mülkiyete'' bağlı oluştuğu toplumda ''Din '' muğlak bir yaratıcı kavramı ve doğa üstü güçler çerçevesinde belirli alanlara ve belirli zamanlara hapsedilmiş ''görsel/göstermelik'' unsurlar olmaktan ileriye geçememektedir.İnsanlar ''birgün yokolacakları'' inancı ile yaşamlarına devam etmekte ve o zamana kadar yaşadıkları hayattan daha çok faydalanma amacına yönelmektedirler.Ölümden sonra ki yaşam(Ahiret ) çoğu insan için ölüm korkusunu hafifletmekten öteye gitmeyen bir masaldan ibaret olmaktadır.Ateizm toplumsal olarak kınanmasına karşın ''şekilsel olarak'' teist olan pekçok insan uygulamada ve yaşayışında gerçek birer Ateist''tir.Dini dar anlamlara hapseden gruplarda mülkiyetten tam anlamı ile faydalanmak amacı ile Dinin mülkiyet için kullanımına yönelmişlerdir.Cemaat yapılanmaları sahip oldukları mülkiyet sayıları itibari ile buna en iyi örnekleri oluşturmaktadırlar.

Yaratıcı tarafından bildirilen din(yaşam sistemi) yaratılışa uygun bir yapıyı ve yaşamın amacını tanımlarken bugün fiili olarak uygulanan din insanın üzerine yaratıldığı tüm değerlere aykırı unsurlar içermektedir.Dünyanın sunduğu yenilenebilir ve sınırsız imkanlar tüm insanlığın ihtiyaçlarını karşılama potansiyeline sahipken ,temelinde ''mülkiyet ''bulunan sistemler bu imkanları bazı insanların lükslerini karşılamaya kanalize etmekte bu durum insan olarak hakkını alamayan pek çok insanın madur duruma düşmesine sebep olmaktadır.Bugün yaşana toplumsal ,siyasal çatışmaların savaşların temelindeki unsur ''mülkiyettir''.Açlık yoksulluk gibi küresel bir felaketin temel unsuru özel mülkiyet ile üretim araçlarını koruyan Din/Yaşam sistemlerdir.

''Allah'tan başkasına dua edenden daha dalâlette kim vardır? Kıyâmet gününe kadar, ona kimse icabet etmez. Ve onlar (putlar), onların dualarından gâfildirler (habersizdirler).'' AHKAF 5

Yaratıcının bize bildirdiği ,yaratılışımıza en uygun Din/Yaşam sistemi İslam'dır

''Artık hanif olarak kendini  dîn için ikame et, Allah'ın hanif fıtratıyla ki; Allah, insanları onun üzerine  yaratmıştır. Allah'ın yaratmasında değişme olmaz. Kayyum olan  dîn budur. Fakat insanların çoğu bilmez.''RUM 30

Bu yaşam sisteminin temelinde bulunan öğe Allah'tır

''Sizin ilâhınız tek bir ilâhtır. O'ndan başka ilâh yoktur''BAKARA 163

İslam adı verilen yaşam sisteminde ''mülkiyetçilik'' yoktur.

''Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır''NUR 42

İslamda mülkiyet değil faylanma esastır ve bu faydalanmaya bütün canlılar ortaktır.

''Ve yeryüzünü de bundan sonra yaydı, döşedi.....Bütün bunlar sizin ve hayvanlarınızın geçinmesi içindir.''NAZİYAT

İslamda mülkiyetçilik ve mal biriktirme yasaktır.

Altını, gümüşü biriktirip Allah yolunda harcamayanları elemli bir azapla müjdele.TEVBE 32

''O ki, malı toplardı ve onu, tekrar tekrar sayardı.
Malının onu ebedî kılacağını sanıyor.
Hayır, o mutlaka hutameye (tutuşturulmuş ateşe) atılacak.''HUMEZE

İslami yaşam sisteminin temeli kişinin''ihtiyaçtan fazlasını' diğerlerine aktarmasıdır.

''Ve (mallarınızı) Allah yolunda infâk edin (başkalarına verin)! Ve de kendi elinizle (kendinizi) tehlikeye atmayın! ''BAKARA 195

''Sana (Allah yolunda) ne infâk edeceklerini soruyorlar. De ki: “Hayır olarak ne infâk ederseniz (Allah yolunda verirseniz) işte o, anne-baba, akrabalar, yetimler, yoksullar ve (yolda kalmış) yolcular içindir. Ve hayır olarak ne yaparsanız, o taktirde muhakkak ki Allah, onu en iyi bilendir.”BAKARA 215

''Ve sana (Allah için) neyi infâk edeceklerini (vereceklerini) soruyorlar. De ki: “Afv ettiklerinizi (vazgeçtiklerinizi, ihtiyaç fazlasını) (infâk edin).” BAKARA 219


''Ey âmenû olanlar! İçinde, ne bir alışverişin ne bir dostluğun ve ne de bir şefaatin bulunmadığı gün (kıyâmet günü) gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan infâk edin (Allah için verin). Ve kâfirler, onlar zâlimlerdir''BAKARA 254


Bugün müslümanım diyenlerin kendilerini bir kez daha gözden geçirmeleri gerekiyor,ne üzerine yaşayıp ne üzerine çalışıyorlar yapacakları işlerde öncelikleri ne yaşamlarının amacı ne Allah'ın vahyi üzerine mi yaşıyorlar yoksa ''mülkiyetçilik'' üzerine mi?

Evleri,arabaları,biriktirdikleri paraları kendilerinin yada eşlerinin altınları kimin?Onların mı ?Yoksa Allah'ın mı?

''Kendileri de bunlara adamakıllı inandıkları, bunları iyice bilip anladıkları halde zulümle, ululanmayla inadına inkâr ettiler; bak da gör, bozguncuların sonları ne oldu''NELM 27

Onlar söyledikleri gibi ''islam olanlar/teslim olanlar mı?'',Allah yolunda canları ve malları ile mücadele ediyorlar mı?Onlar gerçekten ''Müslüman mı?''

''EY İMAN EDENLER!İMAN EDİN''NİSA 136














Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SURYA NAMASKARA (GÜNEŞİ SELAMLAMA) –Hinduizm / NAMAZ(ATEŞİ SELAMLAMA) -Meccusilik-

‘’Kime secde(itaat) ettiğini bilmemek’’ ‘’ Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş ’’NELM 24 Güneş ,dünyadaki canlılık ile olan doğrudan ilişkileri sebebi ile ‘’insan ‘’denen varlığın çevresindeki nesnelere anlamlar yüklemeye başlamasından ve aralarındaki ilişkileri çözümlemesinden itibaren önemli bir varlık konumuna gelmiştir.Avcılık ve Tarıma dayalı toplumlarda doğanın canlanma ve ölme zamanları mevcut hayvan popilasyonunu ve hasat evrelerini doğrudan etkilemesi ,sözkonusu durumların ise doğrudan ‘’Güneş’’ ile olan bağlantısı gerek avcı gerekse tarım toplumlarının güneş ile yakın bir ilişki içinde olmasını sağlamıştır.Doğadaki sebep-sonuç ilişkisinin farkında olan ancak yetesiz bilimsel anlamda gelişmemişliği nedeni ile bu durumlara mantıklı bir açıklama getiremeyen insan zaman içinde rasyonel olarak cevap veremediği sorulara irasyonel cevaplar bularak manevi açıda

Hayvanların Kulaklarını Yarmak ve SÜNNET(HITAN)

CİNSEL ORGANIN UCUNUN KESİLMESİNİ EMREDEN BİR YARATICIYA İNANMAK Yıllık milyonlarca Türk Lirasına ulaşan sünnet düğünü sektörü,operasyon başına binlerce lira alan ''sünnetçiler'',operator doktorlar ve özel hastaneler;süslü püslü tören kıyafetleri ;kim olduğunun bile farkına varamadığı küçücük yaşında yaratıcısının cinsel organının ucunun kesilmesini emrettiğini düşünen bir çocuk; Size Allah'ın yarattığını değiştirme hakkını veren kimidir? ''Lekad halaknel insâne fî ahseni takvîm'' Biz insanı en güzel biçimde yarattık.Tin 4 ''Allah, şeytana lânet etti. Ve şeytanşöyle dedi: "Ben mutlaka, Senin kullarından belli bir nasip edineceğim. ''Ve onları mutlaka dalâlette bırakacağım. Ve onları, mutlaka emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim ve mutlaka onlara emredeceğim. Böylece onlar, mutlaka DAVARLARIN KULAKLARINI KESECEKLER ve onlara emredeceğim, öyle ki mutlaka, ALLAH'IN YARATTIĞINI DEĞİŞTİRECEKLER. Ve kim, Allah'tan

SALAT ,İKAME-İ SALAT & İNFAK

‘’Malları ve canları ile Allah yolunda mücadele edenler; işte onlar, onlar sadıklardır.’’ Hucurat 15 Allah katında din(yaşam sistemi) ‘’Allah katında din, ancak İslâm dinidir.’’Ali İmran 19 ;Din insanın ve bununla bağlantılı olarak insanın içinde yaşadığı toplum tarafından uygulanan yaşam sistemidir,zaman içinde oluşturulmuş değerler ile belirlenen sosyo-ekonomik yapıdır.Bu sosyo ekonomik yapı toplum tarafından oluşturulan normlarla kontrol edilmekte devamlılığı sağlanmaktadır.Bugün temelinde ‘’özel mülkiyet’’ bulunan sosyo-ekonomik yapı, insanlığın dinini(yaşam sistemini) oluşturmaktadır,sahip olduğu güç ile doğru orantılı olarak özel mülkiyet hakkını pekiştiren mekanizmalar oluşmakta bu hakkın ‘’likit bir halde’’ hareketini sağlayan ‘’parasal sistem’’ sayesinde insanların emeklerinin amacı özel mülkiyetini daha çok arttırmak olmaktadır.İnsanlar tarafından oluşturulan devletlerin temeli ‘’özel mülkiyetin güvenliğinin ve meşruiyetinin’’ sağlanması haline gelmiştir.Milyonla