HİCRET
"Muhakkak ki ben, Rabbime hicret edecek olanım ''Ankebut 26
‘’Mekke’den
Medine’ye göç masalı’’
‘Ve âmenû
olanlar ve hicret eden kimseler ve Allah'ın yolunda cihad eden kimseler
ve barındıran ve yardım eden kimseler, işte onlar, onlar gerçek mü'minlerdir.
Onlar için mağfiret ve kerim rızık vardır’’ENFAL 74
Hicret :Terk
etmek,ayrılmak anlamına gelen bir kelimedir.
Bunca yıldır Hicret
adı altında anlatılan ‘’masal’’ M.S 622 yılında Muhammed ve ona bağlı kişilerin
‘’Mekke’de gördükleri zulm nedeni ile Medine’ye göç etmeleri hadisesidir.Allah’ın
resulu kendisine bağlı kişilerle birlikte Medineye göç edecek ve bu Allah’ın kitabında yer almayacaktır.
Bu kitabın
İsra suresinin 1 ve 2. Ayetleri,Duhan suresinin 23. Ve Taha suresinin 77. Ayeti
"Ayetlerimizi
göstermek için,kulunu Mescid-i Haramdan etrafını bereketli kıldığımız Mescid-i
Aksaya geceleyin yürüten (isra) Allah eksikliklerden münezzehtir.Muhakkaki O en
iyi goren,en iyi işitendir.Ve Musa'ya kitap verdik, Ondan başka vekil edinmeyin
diye beni israil (Gece yürüyenler) icin yol gösterici kıldık." ISRA 1-2
"Ve
andolsun ki Biz Musa'ya vahyettik ki;"Kullarım ile yola çıkıp gece
yürü(isra)" sonrada vurarak onlar için kuru bir yol aç,yetişmesinden
korkma ve endişe etme." TAHA 77
"Hemen
gece yürüyüşü(isra) yapmak üzere kullarım ile beraber yola çık.Muhakkak siz
takip edileceksiniz."DUHAN 23
Musa’nın ona
iman edenlerle birlikte gerçekleştirdiği göçü anlatır.Musa’ya verilen ‘’yürüyüş’’(göç)
emri Kuran-ı Kerimde yer alırken,kitabın
vahyedildiği Muhammedin Mekke’den medineye göç etmesi için indirilen ayet
nerdedir?Aslında Hicret nedir?
Rabbime hicret edecek olanım...
‘’Bundan
sonra Lut, O'na îmân etti ve dedi ki: "Muhakkak ki ben, Rabbime hicret
edecek olanım (muhâcirun). Muhakkak ki O; Azîz'dir ,Hakîm'dir’’Ankebut 26
‘’Muhakkak ki
âmenû olanlar ve hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler,
işte onlar, Allah'ın rahmetini dilerler. Ve Allah, Gafûr'dur, Rahîm'dir’’Bakara
218
‘’Ve kim,
Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde hicret edecek birçok geniş yer
bulur. Ve kim, Allah ve O'nun elçisine hicret etmek için evinden
çıkar, sonra da kendisine ölüm yetişirse, artık onun ecri Allah'a ait olmuştur.
Ve Allah, Gafur'dur, Rahîm'dir’’Nisa 100
Hicret
kelimesinin genel kullanımına bakıldığında bunun belirli kimselerin
gerçekleştirdiği ve geçmişte olup bitmiş bir fiil değil aksine heran
gerçekleşmesi muhtemel ve yerine getirilebilecek bir faaliyeti tanımlamaktadır.Hicret
eski inanışları terk edip geride bırakmak Allah’ın dosdoğru yoluna yönelmektir.Eski
inanışlarını ve yaşamını geride bırakan/terk eden ‘’Muhacirler’’ Allah’ın dininde/ yaşam
sisteminde korunması sahip çıkılması gereken insanlar olarak görülmüştür.
(Fey), hicret
eden fakirler içindir ki onlar, yurtlarından çıkarıldılar ve mallarından
uzaklaştırıldılar. Onlar, Allah'tan fazl ve rıza ararlar. Ve Allah'a ve O'nun
Resûl'üne yardım ederler. İşte onlar, onlar sadıklardır Haşr 8
‘’Ve sizden fazilet
ve servet sahibi olanlar, yakınlarına, miskinlere, Allah yolunda hicret
edenlere vermeye karşı yemin etmesinler. Ve artık affetsinler ve hoşgörsünler.
Allah'ın sizi affetmesini sevmez misiniz? Ve Allah, Gafur'dur Rahîm'dir.Nur 22
‘’Ve onlardan
önce yurt edinmiş olup kalplerinde îmân yerleşmiş olanlar, kendilerine hicret eden
kimseleri severler. Ve onlara verilenlerden (dağıtılan ganimetlerden) dolayı,
kendileri onlara muhtaç olsa bile, gönüllerinde bir hacet (kaygı, haset)
bulunmaz. Ve onları kendi nefslerine tercih ederler .Ve kim nefsini cimrilikten
korursa, o taktirde işte onlar, onlar felâha erenlerdir.HAŞR 9
Allah'ın kitapsız ve imansız Resulü(elçisi)
Kuran’ı
kerimin vahyolduğu Muhammed’de hicret edenler arasındadır,Çünkü Muhammed kendisine
Kuran vahy olmadan önceki yaşamında imandan ve kitaptan uzak olarak bir yaşam
sürmekteydi,içinde bulunduğu toplum gibi dalalet içindeydi.Bu Kuranın çeşitli ayetlerinde açıkça dile getirilmiştir.
‘’Ve işte
böylece sana emrimizden bir ruh (Kur'ân-ı Kerim) vahyettik. Ve sen, kitap nedir
ve îmân nedir bilmiyordun. Ve lâkin O'nu “nur” kıldık. Kullarımızdan
dilediğimizi O'nunla hidayete erdiririz. Ve muhakkak ki sen, mutlaka Sıratı
Mustakîm'e hidayet ediyorsun (ulaştırıyorsun).’’Şura 52
‘’Ve seni
dalâlette buldu sonra hidayete erdirdi.’’ Duha 7
Muhammed
Kuran kerimle /onun sayesinde doğru yola /Allah’ın yoluna/sıratı müstakime klavuzlanmış eski yaşantısından kalan yanlışları üzeltmiş(tevbe etmiş)ve tevbesi Allah tarafından kabul edilmiştir.
‘’İşte bu
Kitap ki, O'nda hiçbir şüphe yoktur. Takva sahipleri için bir hidayettir’’
Bakara 2
Kuran ile
Allah’ın yoluna klavuzlanan Muhammed eski inanışlarını ve yaşamını terk ederek Allah’ın
yoluna hicret edenlerden olmuştur(muhacir).
‘’Andolsun
ki; Allah, nebîye ve muhacirlere tövbeyi nasip etti. O zor zamanda kalpleri
meyletmek üzere iken; ona tâbî olan ensara ve onlardan bir gruba tövbe etmeyi
nasip etti. Sonra da onların tövbelerini kabul etti. Çünkü O; onlara, Rahîm'dir’’TEVBE
117
Ortada doğaüstü özellikler sahip,mucizeler
yaratan,göge çıkıp Allah ile konuşan,ayı ikiye bölen bir resul yoktur.Bu Dinin
resulu hepimiz gibi bir insandır ve bu Kuran tarafından beyan edilmektedir ’’De
ki: “Ben sadece sizin gibi bir insanım.’’Fusillet 6,Bizim gibi insan olan Resul
kendisine doğru yolu gösteren Kitap vahyolunana kadar delalet içinde Allah’a
imandan ve onun kitaplarının bilgisinden uzak bir hayat sürmektedir.(Duha 77/Şura
52) kendine vahyolunan kitap ile geçmiş yaşantısını terk ederek Allah’ın yoluna
Hicret’ini gerçekleştirdi ve beraberinde vahyin bilgisine ulaşanlarda hicretlerini
gerçekleştirip Allah’ın yoluna klavuzlandılar 1500 yıldır Allah’ın vahyini alan
ve geçmişteki yaşantısını ve inanışlarını terk etmeyi başarabilen herkes Allah’ın
yoluna Hicret ederek Muhacir olmakta ve kurtuluşa erebilmektedir.Mekke’den
mediye’ye yapılan göç Musevilerden aşağıda bir peygamberleri olmasın
özentisiyle hareket edenleri anlattığı masaldan başka bir şey değildir.Bu dinin Resulu ve Kitabı aklın almayacağı kadar gerçektir ve bu dinde kurtuluş birilerinin şefaatini umarak değil Allah'ın vahyine tabi olarak gerçekleşecektir.
Yorumlar
Yorum Gönder