''İnsanlara yaşamaları için bir sebep'' Şehirlerarası bir otobüste uyandığınızı düşünün ;oraya nasıl geldiğinizi hatırlamıyorsunuz ;Otobüse ne zaman bindiniz ? Nereye gidiyorsunuz ? Gittiğiniz yere ne zaman varacaksınız ? Bu soruların hiçbirinin cevabına sahip değilsiniz. Otobüste bulunan diğerleri de sizinle aynı kaderi paylaşıyor. Başlangıcı ve sonu belli olmayan bir yolculuk. Bu tedirgin edici muğlaklık içinde yolculuğa devam eder miydiniz ? Yada devam etmekte ne kadar istekli olurdunuz? İnsan, varoluşa dair farkındalık geliştirmeye başlaması ile birlikte, nerede başladığını ve nerede biteceğini bilmediği bu yolculuğa dair cevaplar aramaya ve bulmaya başladı. Geçen zamanda çok güzel hikayeler kadar kabul edilmesi oldukça zor bazı gerçeklerde ortaya çıktı. Bugün ''Canlılığın gelişimini'' açıklamak için ortaya konulan ,Evrim teorisi' nin büyük kitleler tarafından inkar ediliyor olmasının yegane sebebi, işte bu güzel ve insana umut vere
''Hayat cinsel yolla bulaşan ölümcül bir hastalıktır'' Jacques Dutronc İstemsiz bir varoluş hali... Varoluş bir kişisel tercih meselesi değildir,öylece ortaya çıkarsınız ve varolmaya mahkum edilirsiniz. "Varolmayanın varolmaya yönelik bir istenci yoktur" Türün devamı içgüdüsü ile ''''aile adı verilen organizanyonun kurucu üyelerinin ;çoğunlukla bilinçsiz olarak ;verdikleri bir kararla başarılı bir çiftleşmeden yaklaşık 9 ay sonra ''dünya adı verilen'' ve bildiğimiz kadarı ile şimdilik canlılığı barındıran tek yerleşim biriminde mecburi yaşam hizmetinize başlarsınız. 9 ay boyunca göbek kordonu ile bir asalak misali bağlı bulunduğunuz dişi organizma ile bağınız kesildiğinde herşey daha da zorlaşmaya başlar,içinde yaşayabilir hale geldiğiniz doğum kesesinden çıkarıldıktan sonra tek başınıza bir bireysinizdir.Yaşamak istiyorsanız nefes almak gibi bir zorunluluk doğmuştur artık ve daha önce hiç solumadığınız hava