Ana içeriğe atla

MİN YEVMİL CUMUATİ;BİR ARAYA GELDİĞİNİZ ZAMAN...

''Yusebbihu lillâhi mâ fîs semâvâti''Göklerde yerde olanlar yaratılış amaçlarını kusursuz biçimde yerine getiriler...



CUMA Suresi;
1...Göklerde ve yerde olanlar,Allah'ı tespih eder (yaratılış amaçlarını kusursuz biçimde yerine getiriler);O,Mâlik'tir(yerlerde ve göklerde olanların gerçek sahibidir),Kuddüs'tür(onları ortaya çıkarandır), Azîz'dir(Hepsine üstün gelendir), Hakîm'dir(Kontrol eden,hükmü altında tutandır)

2...Ümmîler(Kitap/vahy/Allah katındaki din/yaşam sistemi hakkında bilgisi bulunmayanlar)arasında, kendilerinden bir resûl(elçi/haberci) beas eden (görevlendiren) O'dur. Onlara, O'nun (Allah'ın) âyetlerini(yaratılışlarına uygun yaşam biçiminin delillerini/onları ikna edecek bilgileri)okur, onları tezkiye eder(Allah dışında yönelimlerini ortadan kaldırır), onlara (Allah'ın yaşam sisteminin açıklayan)Kitab'ı ve (itilafa düştüklerinin bir kısmını açıklayacak)hikmeti öğretir. Ve daha önce elbette onlar, sadece açık bir dalâlet(amaçsızlık,bilgisizlik) içinde idiler.

3...Ve henüz kendilerine ilhak olmamış (katılmamış) olan, onlardan sonrakilere de sadece açık bir dalâlet(amaçsızlık,bilgisizlik) içindedirler .Ve O; Azîz'dir (Hepsine üstün gelendir), Hakîm'dir (Kontrol eden,hükmü altında tutandır).

4...İşte bu, Allah'ın fazlıdır(Onun sistemine en uygun biçimde yaşayanları nimetlendirerek bahşettiği üstünlüktür). Onu dilediği(yarattığı sistemin gereğini yerine getiren)kişiye verir. Ve Allah,büyük fazl sahibidir.

5...Kendilerine Tevrat yüklenip de, sonra O'nu taşımayanların (kendilerine onun aracılığı ile bildirilen sisteme uygun yaşamayanların) hali, ciltlerle kitap taşıyan merkebin (bildiği halde bunun gereğini yerine getirmekten kaçınanların)hali gibidir. Allah'ın âyetlerini(Allah'ın yaşam sistemine uygun yaşamayan,kendi çıkarları sebebi ile bunu kabullenmeyen) yalanlayan kavmin durumu ne kötü. Ve Allah, zalimler(cehalet/bilgisizlik içindekilerin) kavmini hidayete erdirmez.

6...De ki: “Ey kendisini (buna ait tahminlerinden başka hiçbir delilleri bulunmadığı halde) -diğer insanlardan farklı olarak- Allah'ın dostu zanneden kimseler,şâyet sözünüze güveniyorsanız, ölümü temenni edin.”

7...''Ellerinizle yaptıklarınız (bunun kendi uydurmanız olduğunu bilmeniz)sebebiyle Ebediyyen onu temenni edemezsiniz,Ve Allah, zalimleri(bilgisizlik ve cehalet içinde olanları) en iyi bilendir.

8...De ki: “Muhakkak ki o, sizin kendisinden kaçtığınız(istemediğiniz/temenni etmediğiniz) ölüm, işte o mutlaka size mülâki olacak (karşınıza çıkacaktır). Sonra görünmeyeni ve görüneni bilen (Allah'a) döndürüleceksiniz. O zaman (Allah), yapmış olduklarınızı size haber verecek.

9...Ey iman edenler!(zannedenlerin aksine sahip oldukları kesin bilgi ile Allah'a kavuşacağına dair süphesi bulunmayanlar ve bu güven üzerine yaşayanlar),Cuma(ticaret ve eğlence için biraraya geliş)zamanı, salat(maddi ve manevi destek) için size seslenildiginde alışverisi/ticareti birakin ve Allah'i hatirlamaya ve hatırlatmaya koşun....Eger bunu bilenlerden olduysaniz bu sizin icin daha hayirlidir(sizin için ticaretten ve eğlenceden daha üstün bir davranıştır.)

CUMA günü yada namazı ifade etmez....İSLAMDAN AFAROZ

10...Artık salatı(maddi ve manevi desteği-görevi) tamamladığınız zaman yeryüzüne yayılın(sefere/yolcuğuğa devam edin) ve Allah'ın fazlından(Onun sistemine en uygun davranışlarla elde edilebilecek üstünlükten) isteyin ve Allah'ı çok zikredin(Onu hatırlayacak ve hatırlatacak işler yapın.Umulur ki, böylece siz felâha (kurtuluşa) erersiniz

Çağrısı yapılan Namaz değil SALAT'tır.SURYA NAMASKARA(Güneşi selamlama)


11...Ve ticaret veya eğlenceyi(kendilerinden öncekilerin yaşam sistemine ait ve hoşlarına giden  şeyleri) görünce ona yönelip dağıldılar ve seni ayakta(maddi ve manevi desteğe hazırlanmış,harekete geçmişken) bırakıp gittiler. De ki: “Allah'ın katında olan şeyler(Allah'ın yarattığı yaşam sistemine ait faaliyetler), eğlence ve ticaretten(sizden öncekilerin yaşam sistemine ait ve hoşunuza giden işlerden) daha hayırlıdır ve Allah, rızık verenlerin(yaşamı devam ettirmek için gerekli şeyleri temin edenlerin) en hayırlısıdır.”




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SURYA NAMASKARA (GÜNEŞİ SELAMLAMA) –Hinduizm / NAMAZ(ATEŞİ SELAMLAMA) -Meccusilik-

‘’Kime secde(itaat) ettiğini bilmemek’’ ‘’ Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş ’’NELM 24 Güneş ,dünyadaki canlılık ile olan doğrudan ilişkileri sebebi ile ‘’insan ‘’denen varlığın çevresindeki nesnelere anlamlar yüklemeye başlamasından ve aralarındaki ilişkileri çözümlemesinden itibaren önemli bir varlık konumuna gelmiştir.Avcılık ve Tarıma dayalı toplumlarda doğanın canlanma ve ölme zamanları mevcut hayvan popilasyonunu ve hasat evrelerini doğrudan etkilemesi ,sözkonusu durumların ise doğrudan ‘’Güneş’’ ile olan bağlantısı gerek avcı gerekse tarım toplumlarının güneş ile yakın bir ilişki içinde olmasını sağlamıştır.Doğadaki sebep-sonuç ilişkisinin farkında olan ancak yetesiz bilimsel anlamda gelişmemişliği nedeni ile bu durumlara mantıklı bir açıklama getiremeyen insan zaman içinde rasyonel olarak cevap veremediği sorulara irasyonel cevaplar bularak manevi açıda

SALAT ,İKAME-İ SALAT & İNFAK

‘’Malları ve canları ile Allah yolunda mücadele edenler; işte onlar, onlar sadıklardır.’’ Hucurat 15 Allah katında din(yaşam sistemi) ‘’Allah katında din, ancak İslâm dinidir.’’Ali İmran 19 ;Din insanın ve bununla bağlantılı olarak insanın içinde yaşadığı toplum tarafından uygulanan yaşam sistemidir,zaman içinde oluşturulmuş değerler ile belirlenen sosyo-ekonomik yapıdır.Bu sosyo ekonomik yapı toplum tarafından oluşturulan normlarla kontrol edilmekte devamlılığı sağlanmaktadır.Bugün temelinde ‘’özel mülkiyet’’ bulunan sosyo-ekonomik yapı, insanlığın dinini(yaşam sistemini) oluşturmaktadır,sahip olduğu güç ile doğru orantılı olarak özel mülkiyet hakkını pekiştiren mekanizmalar oluşmakta bu hakkın ‘’likit bir halde’’ hareketini sağlayan ‘’parasal sistem’’ sayesinde insanların emeklerinin amacı özel mülkiyetini daha çok arttırmak olmaktadır.İnsanlar tarafından oluşturulan devletlerin temeli ‘’özel mülkiyetin güvenliğinin ve meşruiyetinin’’ sağlanması haline gelmiştir.Milyonla

PUT

" Siz kendi elleriniz ile yontuğunuz seylere mi ibadet ediyorsunuz ?" SÂFFÂT 95 Put,yada TDK'nın ifadesi ile fetiş, ilkel toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi bulunduğuna inanılan canlı yada cansız nesne olarak tanımlanmaktadır,sözkonusu tanım güncel bir hale sokulmak istendiğinde ise kişinin görüşleri yada inançları sebebi ile tek taraflı duygusal bir bağ oluşturduğu kendisinde ki  belirli ruhsal durumları tetikleyen yada aşırı duygu yoğunluğuna sebep olan canlı yada cansız nesne şeklinde ifade etmek mümkündür. İbadet yada tapınma ,günümüzde tanım olarak belirli ritüellerin yerine getirilmesi gibi dar bir alana sıkıştırılsada genel bir ifade ile inancın ve bağımlılığın gösterilmesi amacı ile çeşitli eylemlerin ortaya konulmasıdır. Bugün "put" denildiğinde ilk akla gelen şey taştan yada başka bir metaryelden oluşturulmuş "dinsel anlam" taşıdığına inanılan ve genellikle insansı görünüşe ait çeşitli referanslar içeren heykeller yada heykelcikerdi