Ana içeriğe atla

HARAM:YASAKLAMA/ENGELLEME(MÜLKLEŞTİRME) & YEZKURUNEESMALLAHİ(KAMULAŞTIRMA)





HARAM:Yasaklanan,engellenen,korunmuş anlamlarına gelen sözcük,Kuranda İslamın(Allah'ın yaratışına uygun yaşam sisteminin)gereği olarak, insan için olumsuz sonuçlar ortaya çıkaracak unsurlara ulaşımın yasaklanması/engellenmesi amacı ile kullanıldığı gibi,İnsanların yaratılışa aykırı olarak kendi zannaları,tahminleri ve kişisel görüşleri doğrultusunda oluşturdukları yaşam sisteminin gereği olarak diğerleri için oluşturdukları engeller,koydukları yasaklar ve oluşturdukları korunmuşluklar içinde kullanılmıştır.


İçinde yaşadığımız sistemin bir gereği olarak mal ve hizmetlerin fiyatlanması bu engelleme ve yasağa en uygun örneklerden birini oluşturmaktadır.Sistemin gereğine uygun belirli bir değeri bu mal ve hizmetler için ödeyebilenlere ''helal(serbest)'' olan mal ve hizmetler bu değerleri ödeyemeyenlere ''haram kılınmakta(yasaklanmakta)dır.


Allah'ın sisteminin gereği ,geçim kaynakları/rızık bakımından kişilerin eşitlenmesi,insanların onlara ulaşmasının sağlanmasıdır.

''Ve Allah, rızık bakımından bir kısmınızı, bir kısmınızdan üstün etmiştir. Geçimi üstün olanlar, rızıklarını, elleri altında bulunanlara verip onları da geçim bakımından kendilerine eşit etmezler, Allah'ın nîmetini bile bile inkâr mı ederler?''Nahl 71


Oysa mevcut sistemde Allah'ın haram kıldıkları(yasakladıklarının) dışında ,İnsanlar tarafından koyulan yasaklamalar ağırlık kazanmaktadır.Kuran bu yasaklamaları/haramları red etmekte bunun ortadan kaldırılarak eşitliğin sağlanmasını emretmektedir.Allah'ın sisteminin gereği budur.İnsanlar kurdukları ve kendilerince haramlar ve helaller belirledikleri bu sistemler nedeni ile kınanmakta,Allah'ın yaratılışına dayandırılan/bu şekilde Allah'a iftira edilen bu sistemlerin varlıklarını sürdürmesi halinde bunu yapanların yaratılış/sünnetullah gereği kötü sonuçlarla karşı karşıya kalacağı bildirilmektedir.


YASAKLANAN,ENGELLENEN/HARAM

''Ey âmenû olanlar! Sizi rızıklandırdığımız temiz şeylerden yeyin. Ve eğer sadece O'na kul iseniz, Allah'a şükredin(karşılığını ödeyin)


Fakat size, sadece ölüyü, kanı ve bozulmuş eti haram kıldı(yasakladı). Ve Allah'tan başkası için olanı(Allah'tan başkasina ait kabul edileni)helâl kılmadı. Ama kim zarurette kalırsa, o taktirde (başkasının)hakkına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak onun üzerine günah yoktur. Muhakkak ki Allah, Gafur'dur, Rahîm'dir.''BAKARA 172-173


Ölü, kan,bozulmuş et ve Allah'tan başkasının adına boğazlanan, boğularak, vurularak, yüksek bir yerden yuvarlanarak veya boynuzlanarak ölen ve de yırtıcı hayvan tarafından parçalanıp yenen hayvan  ve putlar(belirli bir menfaat beklenen varlıklar) adına boğazlanan hayvanlar ve fal okları ile kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bunlar fısktır. Bugün kâfirler(Allah'ın dilediği yaşam biçimini bildiği halde çıkarlarına uygun olmadığı için onu kabullenmeyenler) sizi dîninizden(Allah'ın size bildirdiği yaşam biçiminden) döndüremedikleri için yeise(korkuya/endişeye) kapıldılar. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin dîninizi kemâle erdirdim. Ve üzerinizdeki ni'metimi tamamladım. Sizin için dîn olarak İslâm'dan razı oldum. Artık kim açlık tehlikesiyle, günaha meyl etmeksizin zarurette kalırsa, muhakkak ki Allah gafûrdur, rahîmdir MAİDE 3


Tüketilmesi biyolojik olarak olumsuz sonuçlar doğuracak Ölü,kan,bozulmuş et kesin olarak yasaklandığı gibi,Allah'ın belirlediği yaşam sistemine aykırı olarak Allah dışındaki unsurlara ait kabul edilen şeylerin tüketilmeside ''helal/serbest'' bırakılmamıştır.Allah dışındaki unsurlara ait şeylerin tüketilmesinde başkasının hakkını koruma ve zaruret (ihtiyaç) miktarını aşmama esası getirilmiştir.



''Riba (Fazlalık) yiyenler, kabirlerinden ancak şeytan çarpmasından hırpalanmış bir kimse gibi kalkarlar. ışte bu, onların: “Oysa alışveriş riba gibidir." demeleri sebebiyledir. Ve Allah, alışverişi helâl, ribayı (fazlalığı) haram kılmıştır(yasaklamıştır). Bundan sonra, Rabbinden kendisine öğüt gelen kimse  artık (fazlalıktan) vazgeçerse, o taktirde geçmiş olan onundur(yaptıklarından sorumludur) ve onun işi(geçmişte yaptıklarına ait hüküm) Allah'a aittir. Ve kim de dönerse(fazlalık yemeye devam ederse), işte onlar, ateş ehlidir. Ve onlar orada ebedî kalacak olanlardır.''BAKARA 275


Artık o kimselere(fazlalık yiyenlere) yaptıkları zulümlerden ve birçok kişiyi Allah'ın yolundan men etmeleri(engel olmaları) sebebiyle, kendileri için helâl kılınmış(faydalanmaları için engel bulunmayan) temiz ve güzel şeyleride haram kıldık(yasakladık/engelledik).


Ve ondan  nehyedilmiş oldukları halde ribâ (fazlalık) almaları ve insanların mallarını haksızlıkla yemeleri sebebiyledir. Ve onlardan kâfir olanlar için “elîm azap” hazırladık NİSA 160-161



Riba fazlalık,ticaretin ötesinde olarak adil bir alışverişin unsurlarını taşımayan kazanımlar yasaklanmıştır,geçmişte bu şekilde sağlanılan kazanımlara ait hüküm Allah'a aittir.


''Ve önümde bulunan Tevrat'tan(tevratın daha önce getirdiği hükümlerini)tasdik edici olarak, ve de size haram kılınmış(size tevrat dışındaki unsurlarca-kendi kendinizce- yasaklanmış) olan bazı şeyleri helâl kılmak için, Rabbiniz'den size âyet(delil) getirdim. Allah'a karşı takva sahibi olunuz. Ve bana itaat ediniz.''ALİ İMRAN 50


''İsrail'in israiloğullarına haram kıldığı(yasakladığı) şeylerden başka bütün yiyecekler Tevrat'ın indirilişinden önce helâldi. De ki: "Eğer siz,(yeminlerinizde ve sözlerinizde) sadık iseniz(bunların haram olduğuna ait delile sahip iseniz), öyleyse Tevrat'ı getirin de (haram olup olmadığını)okuyun.''ALİ İMRAN 93


Size  haram kılındı(yasaklandı). Analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşin kızları, kızkardeş kızları, sizi emzirmiş olan anneleriniz, süt anneden kızkardeşleriniz, kadınlarınızın anneleri, kendileriyle birleştiğiniz kadınlarınızdan olup, evlerinizde bulunan üvey kızlarınız. Fakat eğer onlarla henüz birleşmemişseniz, o taktirde sizin üzerinize bir günah yoktur. Ve sizin sulbünüzden(soyunuzdan) gelen oğullarınızın eşleri ve iki kızkardeşi bir arada toplamanız. Geçmişte olanlar hariç. Muhakkak ki, Allah Gafur'dur, Rahîm'dir.


Ve evli kadınlarla evlenmeniz, elinizin altında bulunan cariyeler müstesna. (İşte bunlar) Allah'ın size yazdıklarıdır (farz kıldığı hükümlerdir). Ve bunların dışında olanlar, iffetli olmak ve zina yapmamak şartıyla mallarınızla istemeniz (mehirlerini verip almanız) size helâl kılındı. Artık onlardan faydalanmak isterseniz o taktirde farz olan mehirlerini onlara verin. Ve bu farzdan sonra, razı olduğunuz konuda onunla anlaşmanızda sizin üzerinize bir günah yoktur. Muhakkak ki Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.NİSA 23-24





Ey âmenû olanlar! Allah'ın size helâl kıldığı(faydalanmanız,yararlanmanız konusunda sizi serbest bıraktığı) güzel ve temiz şeyleri haram etmeyin(zannınıza uyarak kendi kendinize yasaklamayın).(Diğerlerinin onlardan faydalanmasına engel olarak)Aşırı gitmeyin(haddi aşmayın). Muhakkak ki Allah haddi aşanları sevmez.MAİDE 87


''Size ne oluyor ki; üzerine Allah'ın ismi anılan (kamulaştırılan,herkesin faydalanmasına açılan)şeylerden yemiyorsunuz? Darda kalıp, ona mecbur olduğunuz şeyler hariç; size haram kıldığı(yasakladığı) şeyleri size ayrı ayrı açıklamıştı. Muhakkak ki; onların çoğu, bir ilimleri olmaksızın, kendi hevesleri(zanları,tahminleri,gerçeğe dayanmayan fikirleri) ile dalâlette bırakıyorlar. Muhakkak ki; senin Rabbin, o haddi aşanları en iyi bilendir.ENAM 119





YEZKURUNEESMALLAHİ:Birşeyin üzerine Allah'ın isminin anılması,o şeyin özel mülkiyetten alınarak kamulaştırılması,ihtiyaç sahibi olan herkesin faydalanmasına açılması,Allah yolunda bağışlanmasıdır



ALLAH'IN ADINI ANMAK / Yezkurûnesmallâhi


''Onlar, kendi zanları(tahminleri/kısıtlı bilgileri) ile: “Bizim dilediğimiz(uygun bulduğumuz/takdir ettiğimiz) kimseler hariç bu enam(Allah tarafından yaratılanlar) ve harsun(toplum tarafından yaratılan maddi ve manevi unsurlar) haramdır(yasaklanmış,korunmuş), onları yemeyin(onlardan faydalanmak size yasaktır)!” dediler.Allah tarafından yaratılanların bir kısmı açıkça haram kılındı.Ve bir kısımınında,üzerlerine Allah'ın ismini anmıyorlar(Kamulaştırmıyorlar,kendileri dışındakilerin kullanımına açmıyorlar).(Bu durumu yaratılışa-Allah'ın kurduğu sisteme,sünnetullaha- bağlayarak)iftira etmiş olduklarından dolayı (Allah)onları yakında cezalandıracak(yaptıklarının sonuçları ile karşı karşıya bırakacak)''ENAM 138


''Kendi faydalarına olan şeyleri(n) kabullensinler/İdrakine ersinler.Herkes tarafından bilinen günlerde,kendilerinin geçimini sağlamak için Allah'ın yarattığı hayvanların/canlıların üzerine Allah'ın adını ansınlar(onları kamulaştırsınlar/herkesin kullanımına/faydalanmasına açsınlar).Böylece onlardan kendileride yesinler ihtiyacı olan fakirede yedirsinler(yemesini sağlasınlar)'' HACC 28


''Ve Biz, bütün ümmetler(toplumlat  için usulleri(yöntemleri,uygulamaları) tayin ettik ki onlara, rızık olarak verdiği(geçimlerini tenin ettiği)enam(Allah'ın yarattığı şeyler) üzerine Allah'ın İsmi'ni zikretsinler(onları kamulaştırsınlar/herkesin kullanımına/faydalanmasına açsınlar).O halde, sizin İlâhınız(yaşam biçiminizin belirleyici unsuru)tektir. Öyleyse O'na teslim olun(onun belirlerdiği kurallara uyun)!Ve muhbitleri(bu kurallara uyanları/uyacakları) müjdele.''HACC 34


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SURYA NAMASKARA (GÜNEŞİ SELAMLAMA) –Hinduizm / NAMAZ(ATEŞİ SELAMLAMA) -Meccusilik-

‘’Kime secde(itaat) ettiğini bilmemek’’ ‘’ Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş ’’NELM 24 Güneş ,dünyadaki canlılık ile olan doğrudan ilişkileri sebebi ile ‘’insan ‘’denen varlığın çevresindeki nesnelere anlamlar yüklemeye başlamasından ve aralarındaki ilişkileri çözümlemesinden itibaren önemli bir varlık konumuna gelmiştir.Avcılık ve Tarıma dayalı toplumlarda doğanın canlanma ve ölme zamanları mevcut hayvan popilasyonunu ve hasat evrelerini doğrudan etkilemesi ,sözkonusu durumların ise doğrudan ‘’Güneş’’ ile olan bağlantısı gerek avcı gerekse tarım toplumlarının güneş ile yakın bir ilişki içinde olmasını sağlamıştır.Doğadaki sebep-sonuç ilişkisinin farkında olan ancak yetesiz bilimsel anlamda gelişmemişliği nedeni ile bu durumlara mantıklı bir açıklama getiremeyen insan zaman içinde rasyonel olarak cevap veremediği sorulara irasyonel cevaplar bularak manevi açıda

SALAT ,İKAME-İ SALAT & İNFAK

‘’Malları ve canları ile Allah yolunda mücadele edenler; işte onlar, onlar sadıklardır.’’ Hucurat 15 Allah katında din(yaşam sistemi) ‘’Allah katında din, ancak İslâm dinidir.’’Ali İmran 19 ;Din insanın ve bununla bağlantılı olarak insanın içinde yaşadığı toplum tarafından uygulanan yaşam sistemidir,zaman içinde oluşturulmuş değerler ile belirlenen sosyo-ekonomik yapıdır.Bu sosyo ekonomik yapı toplum tarafından oluşturulan normlarla kontrol edilmekte devamlılığı sağlanmaktadır.Bugün temelinde ‘’özel mülkiyet’’ bulunan sosyo-ekonomik yapı, insanlığın dinini(yaşam sistemini) oluşturmaktadır,sahip olduğu güç ile doğru orantılı olarak özel mülkiyet hakkını pekiştiren mekanizmalar oluşmakta bu hakkın ‘’likit bir halde’’ hareketini sağlayan ‘’parasal sistem’’ sayesinde insanların emeklerinin amacı özel mülkiyetini daha çok arttırmak olmaktadır.İnsanlar tarafından oluşturulan devletlerin temeli ‘’özel mülkiyetin güvenliğinin ve meşruiyetinin’’ sağlanması haline gelmiştir.Milyonla

PUT

" Siz kendi elleriniz ile yontuğunuz seylere mi ibadet ediyorsunuz ?" SÂFFÂT 95 Put,yada TDK'nın ifadesi ile fetiş, ilkel toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi bulunduğuna inanılan canlı yada cansız nesne olarak tanımlanmaktadır,sözkonusu tanım güncel bir hale sokulmak istendiğinde ise kişinin görüşleri yada inançları sebebi ile tek taraflı duygusal bir bağ oluşturduğu kendisinde ki  belirli ruhsal durumları tetikleyen yada aşırı duygu yoğunluğuna sebep olan canlı yada cansız nesne şeklinde ifade etmek mümkündür. İbadet yada tapınma ,günümüzde tanım olarak belirli ritüellerin yerine getirilmesi gibi dar bir alana sıkıştırılsada genel bir ifade ile inancın ve bağımlılığın gösterilmesi amacı ile çeşitli eylemlerin ortaya konulmasıdır. Bugün "put" denildiğinde ilk akla gelen şey taştan yada başka bir metaryelden oluşturulmuş "dinsel anlam" taşıdığına inanılan ve genellikle insansı görünüşe ait çeşitli referanslar içeren heykeller yada heykelcikerdi