Ana içeriğe atla

PUT

"Siz kendi elleriniz ile yontuğunuz seylere mi ibadet ediyorsunuz?" SÂFFÂT 95


Put,yada TDK'nın ifadesi ile fetiş, ilkel toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi bulunduğuna inanılan canlı yada cansız nesne olarak tanımlanmaktadır,sözkonusu tanım güncel bir hale sokulmak istendiğinde ise kişinin görüşleri yada inançları sebebi ile tek taraflı duygusal bir bağ oluşturduğu kendisinde ki  belirli ruhsal durumları tetikleyen yada aşırı duygu yoğunluğuna sebep olan canlı yada cansız nesne şeklinde ifade etmek mümkündür.

İbadet yada tapınma ,günümüzde tanım olarak belirli ritüellerin yerine getirilmesi gibi dar bir alana sıkıştırılsada genel bir ifade ile inancın ve bağımlılığın gösterilmesi amacı ile çeşitli eylemlerin ortaya konulmasıdır.

Bugün "put" denildiğinde ilk akla gelen şey taştan yada başka bir metaryelden oluşturulmuş "dinsel anlam" taşıdığına inanılan ve genellikle insansı görünüşe ait çeşitli referanslar içeren heykeller yada heykelcikerdir.Bu putların  ve onlara inancı tanımlayan put perestliğin ilahi dinlerin ortaya çıkması ile artık çok  gerilerde kaldığı düşünülür,acaba öyle mi?Artık insanlar kendi elleri ile yarattıklarına bir bağımlılık yada aidiyet duymuyor ve bu bağımlılık yada aidiyetlerini ifade etmek için çeşitli eylemler ortaya koymuyorlar mı?

İnsanların kendi ortaya çıkardıklarına bağımlılığına vurgu yapan en net ayetler İbrahim ile ilgili olanlardır ki İbrahim yada ibrahimi dinlerin temel hedefinde insanların yarattığı sonrada yöneldiği bu "Putlar" yer alır.

" Babasına ve onun kavmine "Tapındığınız(bağımlığı olduğunuz ve aidiyet duyduğunuz ve bunu ortaya koymak için çalıştığınız) şey nedir? demişti

Biz Putlara(kendi oluşturduklarımıza) tapıyoruz(bağlıyız,aidiz ve bu dogrultuda işler yapıyoruz) dediler.
Dua (davet)ettiğiniz (çağırdığınız) zaman sizi işitiyorlar mı?dedi.

veya size fayda veya zarar veriyorlar mı?" ŞUARA 70-73

Bugün çok gerilerde kaldı sanılsada ellerimiz ile yonttuğumuz putlar her yerde ve onlara olan bağımlılık ve aidiyet belki ''ibrahim:in babasının kavminin'' göstediğinin bile çok üzerinde,artık taş yada çamur dışında baska metaryallere sahibiz, Lat,Menat yada Uzza'mız yok ama Galatasaray'ımız,Beşiktaş'ımız,Fenerbahçe'miz var.Bağımlılığımızı ve aidiyetimizi heryerde göstermeye çalışıyoruz,üstümüzdeki formadan aldığımız kombineye kadar, galibiyetlerde attığımız sevinç naralarından mağlubiyetlerde ki hüzünlerimize kadar milyonlar harcayarak dev mağbetler(tapınaklar) insaa ediyoruz gururla, Türkiye'de futbolun ekonomik büyüklüğü bir milyar Euro'nun üzerinde dünyada sportif yatırımlara aktarılan paranın toplamı 550 milyar Euro olarak tahmin edilmekte.Bu rakamlar bırakın açlık sebebi ile ölen insanların kurtarılmasını milyalarca insanın ,insanca yaşam şartlarına kavuşmasına bile yetecek düzeyde.

''Milliyet'' adında başka dev bir put'a da sahibiz uğrunda ölüyoruz yada öldürüyoruz biyolojik  olarak her hangi bir ayırdedici referansa sahip olmasakta "kutsal adlettiğimiz" değerlerin ihlali halinde hemen saldırıya geçiyoruz.Gencecik insanlar farklı milliyetlere aitlik duyduklari ve bu milliyetlerin birbirine düşman oldukları varsayımına dayanarak birbirlerini öldürüyorlar yada ömürlerini dinmek bilmez bir üstünlük ve nefret duygusu ile sürdürüyorlar.

Bez paraçlarını putlaştırıyor  "Mili Bayrak"adı altında anlamlar yüklüyoruz sembolü ifade ettigi değerlerden kopararak ilahilestiriyor, dokunulmaz kılıyor "kutsallaştırıyoruz".Bir kutsal haline getirdiğimiz sembole bize hiçbir fayda yada zarar sağlamamasına karsın anlamsız bir bağımlılık duyuyoruz.Ona yönelen her hareketi "şiddet" kullanarak bertaraf etme eğlimindeyiz.

Artık insanca yaşamın teminini sağlamanın ötesinde, mülkiyetin muhafazası ve seçkin zümrelere daha iyi yaşam şartları sağlamaya yönelmiş "Devlet"lerimiz var,çalışıp ürettiklerimizin büyük bölümünü isteyerek yada istemeyerek ama itiraz etmeden verdiğimiz; varolması için gencecik evlatlarımızı kurban ettiğimiz ve bu kaybolup giden hayatlara mesnetsiz bir biçimde "Şehit" demek sureti ile "devlet olgusunu" kutsal bir zemine taşıdığımız, toprakları üzerinde yaşamak için ağır bedeller ödediğimiz organizasyonlarımız var daha doğrusu tapınmaya mecbur bırakıldığımız putlarımız.

Her yaptığı "doğru" her söylediği "gerçek" liderlerimiz, yoneticilerimiz var.Geçmiştekilerin fikirlerini öğrenmek, yaptıklarına birşeyler katmak yerine büstlerini, heykelerini yapıyoruz.Resimleri ile duvarlarımızı süslüyor,imzalarını arabamıza sticker yada kolumuza dövme yaptırıyoruz. ve bunları "Kutsal" kabul ediyor kişiye ait fikirler konusunda hiçbirşeyi merak etmiyoruz sadece inanıyoruz ve maneviyatımızın merkezine koydumuz değeri ''her ne pahasına olursa olsun'' müdafa ediyoruz.Günümüzdekilerin yaptıklarını bile sorgulayamıyoruz eleştiri ve tenkid artık yandaşlar için bir "düşmanlık" alameti sayılmakta;kutsallarına yönelecek insanlara ve fikirlere tahhammülleri yok.

Geçmiş kavimlerin birçoğundan daha fazla "Put"larımıza bağımlıyız,kimse Beşiktaş -Liverpool maçının sonucuna sevindiği kadar ''hurda uçaklarla'' uçma emrini yerine getiren ve bir cinayet sonucu ölen 4 cana üzülmüyor yada her sene onlarcası yada yüzlercesi oynanan bir müsabakanın sonucuna duyduğu sevincini ortaya koydugu kadar bir daha geri gelmeyecek 4 insanın ölümüne karşı olan üzüntüsünü ve tepkisini ortaya koymuyor.Bir çok kisi bugüne kadar tutuğu takım için harcadığı parayı, Allah yolunda harcamadı,bir yoksula yüz lira vermekten korktu ama bir  formaya yüz lira  vermekten korkmadı.Atatürk büstünü kırana duyduğu öfke kadar yetimi itip kakana öfke duymadı.Bayrağını yakana duyduğu ''kin'' soma'da 300 kişiyi diri diri gömene duyduğundan her zaman fazlaydı.Topraklarına göz diktiğini düşündüğü "terorist"in kırdığı cam yitip giden pek çok candan her zaman daha değerliydi.Direkten bayrağı indirenlerin hak ettiği "ölüm cezası",bir cana vahsice ve haksız yere kıyanlara hiçbir zaman verilmedi.Bayragı indirenlere duyulan "nefret" mal mülk sevdası ile işçisini köleleştirene duyulmadı.Atatürk diktatördü ama bunu söyleyen klim olursa olsun ne bilirse bilsin ''Atatürk'' adını verdiklere puta cahilce tapan putperestler için yobazdı.Hırsıza hırsız demek ve onun bu yaptı nedeni ile cezalandırılmasını istemek  başka putataparlara göre hala suç.Toplum olarak nesnelere,kişilere ve kavramlara karşı anlamsız ve iğrenç bir ''fetişizm'' besliyoruz onlara yüklediğimiz anlamlar sebebi ile onların gerçekten ne ifade ettiklerini anlayamıyoruz.Bizim duygu dünyamızda oluşturdukları etkileri /zannımızı gerçek sanıyor ve peşinden gidiyoruz.Bu bizi gün geçtikçe felakete sürüklüyor.

Bugun içinde yaşadığımız toplumda dahil olmak uzere kendisine ne isim verirse versin tüm toplumlar kendi ortaya çıkardıkları;elleri ile yarattıkları putlara tapıyorlar,yaptıkları her işin temelinde sahip oldukları bu putlara olan aidiyetlerini gösterme arzusu var,giyilen formadan,sallanan bayrağa,asılan posterden atılan sloğana,kendinden olmayana duyulan nefrete kendinden olanın yaptıklarına her ne olursa olsun gösterilen müsamaya kadar.Putperestlik gecmisin tozlu sayfalarinda degil bugün tam olarak burada bizimle birlikte varolmakta,fanatizm ile tutugunuz takimlar,ayrımcılıkla bağımlı oldugunuz milliyetler,kutsal saydiginiz bayraklar,ilah saydiginiz insanlar apaçık bir şekilde birer "PUT".Onlara olan aidiyet duygunuz ve bu bağımliliginizi ortaya koymak icin yaptiginiz her hareket "İBADET".Siz kendinizi Allah' ın ona yönelmis kulları, cennetin ashabı zannederken, Şeytan(gercek dışı bilgi) sizi Allah'ın dosdoğru yolundan çoktan kaydırmış durumda.

Aitlik  ve aidiyet duygusunu  kendi oluşturduğu unsurlara ve değerlere yönelten  insan kendi elleri ile yarattıklarının esiri.Kendi elleri ile kendisini ateşe atan kendisine zulm edenin /karanlıkta bırakanın ta kendisi,yarattigi ve bagli oldugu yasam sistemi (din) onu bir milliyete ait olmak, bir bayrağın altında yaşamak,bir lidere öndere bağlı olmak  yada bir takim tutmak tutmak zorunda bırakıyor iste bu "Ataların,bizden oncekilerin " dini,onların yolu. Hicbir akli ve mantıksal öğeye dayanmayan tamamen farazi unsurlar ile olusturulmus gerçek  dışı bilginin "şeytanın yolu".Gerçekten özgür olmak icin aidiyet sadece ALLAH'a ait olma zorunluluğunda,

"Muhakkak ki biz Allah'a aidiz ve muhakkak ona dönecegiz" BAKARA 156

Tüm bu putlarınızı ibrahim misali kırmadan,tutuğunuz takıma harcadiginizdan daha  fazlasini Allah yolunda harcamadan,bayraga duydugunuz bagimliligi ve sadakati Allah'in kitabina duymadan,sahibi oldugunuzu dusundugunuz topraklar ugrunda vereceginiz cani Allah'ın emirlerini yerine getirmek için kullanmadan sizlerde birer "PUTPEREST"siniz.



"Allah'ı bırakıpta size faydası yada zararı olmayan şeylere mi ibadet ediyorsunuz?"

ENBİYA 66


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SURYA NAMASKARA (GÜNEŞİ SELAMLAMA) –Hinduizm / NAMAZ(ATEŞİ SELAMLAMA) -Meccusilik-

‘’Kime secde(itaat) ettiğini bilmemek’’ ‘’ Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş ’’NELM 24 Güneş ,dünyadaki canlılık ile olan doğrudan ilişkileri sebebi ile ‘’insan ‘’denen varlığın çevresindeki nesnelere anlamlar yüklemeye başlamasından ve aralarındaki ilişkileri çözümlemesinden itibaren önemli bir varlık konumuna gelmiştir.Avcılık ve Tarıma dayalı toplumlarda doğanın canlanma ve ölme zamanları mevcut hayvan popilasyonunu ve hasat evrelerini doğrudan etkilemesi ,sözkonusu durumların ise doğrudan ‘’Güneş’’ ile olan bağlantısı gerek avcı gerekse tarım toplumlarının güneş ile yakın bir ilişki içinde olmasını sağlamıştır.Doğadaki sebep-sonuç ilişkisinin farkında olan ancak yetesiz bilimsel anlamda gelişmemişliği nedeni ile bu durumlara mantıklı bir açıklama getiremeyen insan zaman içinde rasyonel olarak cevap veremediği sorulara irasyonel cevaplar bularak manevi açıda

Hayvanların Kulaklarını Yarmak ve SÜNNET(HITAN)

CİNSEL ORGANIN UCUNUN KESİLMESİNİ EMREDEN BİR YARATICIYA İNANMAK Yıllık milyonlarca Türk Lirasına ulaşan sünnet düğünü sektörü,operasyon başına binlerce lira alan ''sünnetçiler'',operator doktorlar ve özel hastaneler;süslü püslü tören kıyafetleri ;kim olduğunun bile farkına varamadığı küçücük yaşında yaratıcısının cinsel organının ucunun kesilmesini emrettiğini düşünen bir çocuk; Size Allah'ın yarattığını değiştirme hakkını veren kimidir? ''Lekad halaknel insâne fî ahseni takvîm'' Biz insanı en güzel biçimde yarattık.Tin 4 ''Allah, şeytana lânet etti. Ve şeytanşöyle dedi: "Ben mutlaka, Senin kullarından belli bir nasip edineceğim. ''Ve onları mutlaka dalâlette bırakacağım. Ve onları, mutlaka emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim ve mutlaka onlara emredeceğim. Böylece onlar, mutlaka DAVARLARIN KULAKLARINI KESECEKLER ve onlara emredeceğim, öyle ki mutlaka, ALLAH'IN YARATTIĞINI DEĞİŞTİRECEKLER. Ve kim, Allah'tan

SALAT ,İKAME-İ SALAT & İNFAK

‘’Malları ve canları ile Allah yolunda mücadele edenler; işte onlar, onlar sadıklardır.’’ Hucurat 15 Allah katında din(yaşam sistemi) ‘’Allah katında din, ancak İslâm dinidir.’’Ali İmran 19 ;Din insanın ve bununla bağlantılı olarak insanın içinde yaşadığı toplum tarafından uygulanan yaşam sistemidir,zaman içinde oluşturulmuş değerler ile belirlenen sosyo-ekonomik yapıdır.Bu sosyo ekonomik yapı toplum tarafından oluşturulan normlarla kontrol edilmekte devamlılığı sağlanmaktadır.Bugün temelinde ‘’özel mülkiyet’’ bulunan sosyo-ekonomik yapı, insanlığın dinini(yaşam sistemini) oluşturmaktadır,sahip olduğu güç ile doğru orantılı olarak özel mülkiyet hakkını pekiştiren mekanizmalar oluşmakta bu hakkın ‘’likit bir halde’’ hareketini sağlayan ‘’parasal sistem’’ sayesinde insanların emeklerinin amacı özel mülkiyetini daha çok arttırmak olmaktadır.İnsanlar tarafından oluşturulan devletlerin temeli ‘’özel mülkiyetin güvenliğinin ve meşruiyetinin’’ sağlanması haline gelmiştir.Milyonla