Ana içeriğe atla

DUA "insana kendi çalışmasının dışında karşılık yoktur"

"Şüphesiz insana kendi emeğinden/çalıştığından başkası yoktur"NECM 39





"Rabbinize,tüm beklentinizi ona çevirerek /özgüleyerek ve kendinizi gizleyerek/öne çıkarmadan dua edin(sonucu ona özgülenmiş işler yapın),muhakkak ki O haddi aşanları sevmez"ARAF 55

DUA:


Sözlük anlamı olarak Çağrı,çağırma anlamını taşıyan dua sözcüğünün Kuran'da pek çok kullanımını görmekteyiz,günümüz yaygın din anlayışında dua sözlü olarak Allah'tan dileme,ondan isteme anlamında kullanılmakta,Kuran'ın ruhuna aykırı bir şekilde pasif/edilgen bir yapıda ele alınmaktadır.


Kuran'da bulunmayan ve herşeyin önceden belirlenmiş olduğuna dair bir düşünce sistemine dayanan kaderci anlayış,insanın ne yaparsa yapsın hiçbirşeyi değiştiremeyeceğine kendisi için yaratıcısı tarafından belirlenenleri yaşamaya mahkum olduğunu söylerken,vahyedilen kitap bunun tam aksini söylemektedir.


KADER***

''Bütün insanların kuşunu(kaderini/başına gelecekleri) boynunda(ortaya koyacağı amellere) bağladık.Ve kıyâmet günü ona, neşredilmiş (yaptıklarının satır satır yazıldığı) kitabı çıkarırız.''İSRA 13

Sözkonusu ayete göre insanın kaderi/başına gelecek olanlar kendi amellerinin /yaptığı işlerin sonucudur ve bunun ne olacağına karar verme iradesi insana verilmiştir.


''Kim mü’min olarak ahireti/dünyadan sonraki yaşamı istedi ise ve onun için, onun gerektirdiği şekilde çalıştı ise işte onların çalışması, böylece meşkur oldu.(çalışmalarının karşılıkları ödendi)'' İSRA 19


İnsan ne için çalışıyorsa onun karşılığını tastamam alacağı bir sistemin içinde yaratılmıştır ve bu sistem hiçbir şart altında değişiklik göstermemektedir.


''Sünnetullâh'ta asla değişme bulamazsın!'' FETİH 23


İnsan kuralları en baştan belirlenmiş bir sistemin içinde yaratılmıştır,nefsi ölüm olgusu ile yüzleşene kadar bu sistem içinde bu değişmez kurallara göre varolmaya devam edecektir,sözkonusu döngü Adem ve onun eşi ile başlamıştır;



''Birbirinize düşman olarak inin! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadar kalma (yerleşme) ve geçinme vardır.''


“Orada yaşarsınız ve orada ölürsünüz ve oradan çıkarılırsınız''ARAF 24-25


Belirli bir süre (ömür) verilen insan ''özgür iradesi'' ile sözkonusu sistem içinde mutlak bir tekillik ile varolur ve mevcut sistem içinde çeşitli sebepler ile canlı olma özelliğini kaybettiği zaman Rabbine döndürülür ve  o güne kadar yaptığı işlerin hesabını kendi içinde yine kendisine verir.


''Oku kitabını, bugün hesap görmek için sen yetersin sana'' İSRA 14


''Tek başına yarattığım kişiyi Bana bırak.'' MÜDESSİR 11


Mutlak biçimde tek/vahid olarak yaratılan kimse için yaratıcısına yönelik Dua/çağrı-davet ne anlama gelir.


Dua,insanın yaratıcısına çıkarmış olduğu ses dalgaları ile seslenişinden çok farklı bir anlam taşımaktadır,Dua;insanın kuralları mutlak biçimde değişmez olan sistemin içinde yapacağı işlerin sebebini ve sonucunu yaratıcısına özgüllemesini,yaratıcının sistemini ve bu sistemin değişmez kurallarını anlayarak onun hükmünü egemen kılacak işler/ameller ortaya koymasını tanımlamaktadır.Günümüz yagın din anlayışının aksine pasif/edilgen bir faaliyeti değil etkin bir durumu tanımlamaktadır.



İnsanın Rabbi nezlindeki değeri tamamen bu yaptığı işlere dayanmaktadır;


“Rabbim, dualarınız(sonucu ona özgülenmiş işleriniz) olmasa size değer vermez. Oysa siz yalanlamıştınız. Fakat açınılmaz olacak.” de.FURKAN 77

İnsanın yaşadığı süre boyunca yapacağı işlerin sonucunda güveneceği ve onun yaptığı bu işlerin sonucu ona yaşatacak ve karşılıklandıracak başka hiçbir unsur bulunmamaktadır;


İLAH(Güvenilecek/Bağlanılacak unsur)

Ve Allah ile beraber başka bir İlâh’a(güvenilecek/bağlanılacak unsur) dua etme(sonucu ona özgülenmiş işler yapma).O’ndan başka İlâh (güvenilecek/bağlanılacak unsur)yoktur. O’nun Zat’ı hariç herşey helâk olucudur. Hüküm O’nundur. Ve O’na döndürüleceksiniz.KASAS 88

Gerçeğin bilgisinden uzak kalanlar,yaptıkları işlerin sebebi ve sonucunu başka unsurlara özgülleyenlerin yaptıkları işler boşa gidecektir,yaptıkları işlerin karşılıklandırılmasını başka unsurlardan bekleyenler büyük bir hüsrana uğrayacaklardır. 


Allah’tan başkasına dua edenden(yaptığı işin sonucunu özgüleyenden) daha dalâlette(gerçekten uzak) kim vardır? Kıyâmet gününe kadar,ona kimse icabet etmez. Ve onlar,onların dualarından gâfildirler (habersizdirler).AHKAF 5



Yaratıcı bir gözlemcinin çok ötesinde yaratmış olduğu sistem aracılığı ile yarattıkları ile etkileşim halindedir,kendi yaratışına/gerçeğe uygun işler yapanların bu işlerinin sonuçlarını ortaya çıkarır/onlara yaşatır.


O, Hayy’dır(etkili/etkileşim halindedir). O’ndan başka İlâh(güvenilecek/bağlanılacak unsur) yoktur. Öyleyse dîni(yaşam sisteminizi) O’na halis kılara dua edin(sonucu ona özgülenmiş işler yapın).Hamd(yaptığınız işlerin sonucunu size yaşatmak/ortaya çıkarmak),âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.MÜMİN 65


Yaratıcı sonucu kendisine özgüllenmiş/kendi yolunda işler yapanların işlerinin sonucunu kendilerine yaşatacağının güvencesini yaratmış olduğu sistem ile vermektedir.Bu sistemi gereği gibi kavrayamayıp onun dışında(aslında gerçekte varolmayan) otoritelere bağlananların yaptıklarının kötü sonuçlarını yaşayacaklarını ifade etmektedir.


Ve Rabbimiz, şöyle buyurdu: "Bana dua ediniz(sonucu bana özgülenmiş işler yapın) ki size icabet edeyim(yaptığınız işleri karşılıklandırayım/size sonuçlarını yaşatayım).Bana kul olmaktan kibirlenenler, muhakkak ki hakir ve zelil olarak cehenneme girecekler MÜMİN 60



Ve Biz, onlara zulmetmedik(kötü sonuçlar yaşatmadık).Ve lâkin onlar, kendilerine(yaptıkları işlerin sonuçlarını yaşadıklar)zulmettiler. Rabbinin emri geldiği zaman Allah’tan başka dua ettikleri(yaptıkların sonuçlarını özgüledikleri)ilâhlar(güvenilecek/bağlanılacak unsurlar),onlara bir fayda sağlamadı.Ve onların helâklarını artırmaktan başka olmadı.HUD 101


Allah’tan başkasına dua ettikleri(işlerinin sonuçlarını özgüledikleri) şeyler, bir şey yaratamazlar. Onlar, kendileri yaratılmışlardır NAHL 20


Sabah akşam, O’nun Vechi'ni(onun hükmünü egemen kılmak) isteyerek Rabbine dua edenlerle(sonucu ona özgülenen işler yapanlarla) beraber nefsini sabırlı tut(mücadele etmeye yılmadan devam et).Dünya hayatının ziynetini(süsünü) dileyerek gözünü onlardan çevirme! Kalbini zikrimizden gâfil kıldığımız ve hevasına (zan ve tahminine uyan) tâbî olan kimselere isteyerek, işinde haddi aşmış olanlara itaat etme KEFH 28



Ve muhakkak ki (itaatin göstergesi/gösterildiği kurumlar) mescidler, Allah içindir. Artık Allah ile beraber başkasına dua etmeyin(sonucu Allah'tan başkasına özgülenmiş işler yapmayın).CİNN 18


Ve muhakkak ki O; Allah’ın Kulu ,O’na dua etmeye(sonucu Allah'a özgülenmiş bir iş için) kalktığı zaman, neredeyse etrafını kuşatıyorlardı.CİNN 19


De ki: “Ben sadece Rabbime dua ederim(sonucu ona özgülenmiş işler yaparım) ve hiç kimseyi O’na ortak etmem.CİNN 20


Yoksa skıntı ve ihtiyaç içinde olan kişi, ona dua ettiği(sonucunu ona özgüleyerek işler yaptığı) zaman icabet eden(yaptığı işleri karşılıklandıran /sonuçlarını ona yaşattan), kötülüğü gideren ve sizi yeryüzünde halifeler kılan mı? Allah ile beraber bir (başka) ilâh mı? Ne kadar az tezekkür ediyorsunuz? NEML 62


İşte böyle, çünkü O, “Hakk”tır(gerçektir). Ve Muhakkak ki O’ndan başka dua ettiğiniz(sonucunu özgüleyip işler yaptığınız)şeyler, onlar bâtıl(gerçek dışı)dır. Muhakkak ki Allah, O, Âli’dir, Kebir’dir.HACC 62


Kendilerine zarar ve fayda vermeyen, Allah’tan başka şeylere dua ederler(işlerinin sonucunu özgülerler). İşte bu, uzak bir dalâlettir(gerçekten uzaklaşmışlıktır).HACC 12




Yaptığı işlerin sonucunu Allah'ın sünnetullahı gereği yaşan insan ,kibrinden dolayı bunu kendisine özgüllemek gafletine düşebilmektedir.


İnsana bir zarar dokunduğu zaman Bize dua eder(sonucu bize özgülenmiş işler yapar). Sonra ona tarafımızdan bir ni’met gönderdiğimizde(yaptığı işlerin karşılığını ödediğimizde/yaşattığımızda): "Bu ancak bana bir ilim(sahip olduğum bilgi sebebi ile) üzerine verildi." der. Hayır,o bir imtihandır.Ve lâkin onların çoğu bilmezler.ZÜMER 49


Ve insana bir zarar dokunduğu zaman, Rabbine yönelerek ona dua eder(sonucu ona özgülenmiş işler yapar). Sonra kendinden bir ni’met lütfettiği(yaptığı işleri karşılıklandırdığı/sonuçlarını ona yaşattığı) zaman daha önce ona dua ettiğini(sonucu Allah'a özgülenmiş işler yaptığını) unutur. O’nun yolundan saptırmak için Allah’a eşler kılar(yaptığı işlerin sonucunu başka unsurlara bağlar). De ki: “Küfrün(gerçeğin üstünü örtmüşlüğün) ile biraz daha metalan(faydalan). Muhakkakki sen, cehennem ehlindensin.”ZÜMER 8


Çarpıltılmış ve gerçeklikle bağlarını koparmış Din anlayışlarında ''gökyüzünde'' ikamet eden görünmez bir yaratıcının,başına gelecekleri önceden belirlediği kullarının kendisine yalvarmalarını izlemek için yarattığı bir dünya tasviri sözkonusudur,bu acımasız yaratıcı yarattıklarına türlü biçimde azap ederek onları imtahana tabi tutmakta,doğa üstü mucizelerle gönderdiği elçileri aracılığı ile onlara akla/mantıga dayanmayan emirler vererek onları çeşitli ritüellere zorlayarak hangisini daha iyi yarattığını sınamaktadır,bu sınamadan başarı ile geçenler dünyada yaratıcıları tarafından yasak edilen herşeyi sınırsızca yapabilecekleri cennet ile ödüllendirilmektedirler.Dua bu çarpık inancın en anlaşılmaz unsurunu oluşturmaktadır,herşeyi kendisi yazan ve önceden bilen bir yaratıcı kullarının sözel olarak yaptığı başvurular için yazdıklarını değiştirebilir mi?Bu kadar insanı zaaflara sahip ve narsist bir yaratıcı ne kadar güvenilir olabilir?


DİN:Yaşam Sistemi ***


Çağlar boyu gökteki yaratıcısına çeşitli şekillerde yalvaran insan bugüne kadar hiçbir cevap alamamıştır,çarpık dinin tanrsı ne açlıktan ölen çocuklara yardım etmiş,ne insanların acılar içinde ölmesine engel olmuştur,bugün camilerde,kiliselerde havralarada toplanıp dua edenleride kendisine muhattap almamaktadır,Dinsel inancın egemen olduğu toplumlar en büyük ahlaki ,ekonomik ve sosyal çöküntülere emsal olmaktadırlar.



   Gerçek yaratıcı gökyüzünde yada bizim göremediğimiz bir yerde değildir,herşeyi yaratan bir olgu varlık dairesi içinde yeralamaz,bizim kavramlarımızın ve tanımlamalarımızın çok ötesinde bir durum sözkonusudur,Önceden belirlediği bir kaderi değiştirmemiz için ona yalvarmamızdan zevk alan narsist bir yaratıcı değil,varolan tüm olasılıkları ortaya çıkararak bize kendi seçimlerimizi yapma imkanı tanıyan ve bu seçimlerimizin karşılığını bize yaşatan bir yaratıcı sözkonsudur,ona ulaşmamız için bir camiye,bir kiliseye,bir havraya yada bir eve ihtiyacı yoktur,bize ''şah damarımızdan yakın''dır,bizim aracılığımız ile bize şahitlik etmektedir.Her yaptığımız hareket yaratmış olduğu sistem içinde karşılıklandırılmakta ve tüm bunun sonucunda bizim yaşam dediğimiz süreç ortaya çıkmaktadır,Kullarının kendisine çaresizce yalvarmasında zevk alan bir Tanrı değil yarattığı sistem ve koyduğu değişmez kurallar aracılığı ile mutlak bir adaleti tesis eden ,sistemin gereğine göre yaşayanlara bunun karşılığını yaşatan ve yapılan işlerin sonucunu tastamam ortaya çıkaran bir yaratıcı sözkonusudur. 


ALLAH'IN VAROLMAMA DURUMU***

Bugün yeryüzünde çekilen acıların sebebi yaratıcımızın acımasızlığı değil kullarının adaletsizliğidir,tüm dünyanın ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek kaynaklar insanlar tarafından israf edilmektedir,savaşları çıkaran yaratıcı değil geçici dünya hayatına saplanıp kalmış olanlardır,doğal afetler sonucu ölümler yaratıcının gazabının değil insanların cehaletinin bir sonucudur.Yaratıcı ona el açıp yalvarmamızı değil bize bahşettiği akıl aracılığı ile onun sistemini anlamamızı ve buna uygun bir yaşam sürmemizi istemektedir,Gerçekten asla kopmamamız,akıl ve matıktan uzak işler yapmamamız konusunda bizi uyarmaktadır.

   Bugün onun sistemine ve yaratışına aykırı bir biçimde ellerini göge açıp saçma sapan kelimelerle ona yalvaranlara cevap vermemektedir,bu gerçekten kopmuş akıldan mantıktan uzaklaşmışlar bu yapmış oldukları ''boş işlerin'' bir karşılığı olarak azap içindedirler,Binlerce yıldır yalvardıkları ve insanları yalvartıkları Tanrıları kendilerini muhattap almamaktadır,insanlar çok uzun zamandır bu gerçek dışı sistemi kendisine sömürü mekanizması haline getirenlerin elindedirler,devasa kiliseler camiler havralar tapınaklar inşaa edilmekte,insan ve yaratıcısının arasında aracılık edecek kurumlar oluşturulmaktadır.İnsanlar,suskun bir yaratıcıya yalvarmaları için teşvik edilmektedir.Dua ,yalvarmak değildir Dua onun kurallarına uymak onun ototritesi altına girerek onun yolunda işler ortaya koymaktır,her duaya icabet etmek onun yarattığı sisteminin değişmez sonucudur.


''Ve kullarım sana, Benden sorduğu zaman, muhakkak ki Ben, yakınım. Bana dua(sonucu bana özgülenmiş işler yapılınca) edilince, dua edenin(bu işi yapanın) duasına (yaptığı işe) icabet ederim(ona yaptığı işin sonucunu yaşatırım). O halde onlar da Bana icabet etsinler(benim yaptığım işlere/sistemime göre yaşasınlar) ve Bana âmenû olsunlar (sadece bana güvenerek yaşasınlar). Umulur ki böylece onlar irşada ulaşırlar.'' BAKARA 186













Yorumlar

  1. Müthiş. Duayı anlamak için çok kaynak okudum,tüm dua ayetlerini ki 200 den fazla bağlamı içinde düşünerek anlamaya çalıştım ,aslında kuranin dediği tam da sizin dediğiniz. Fakat örtücüler öyle örtmüşler ki anlayan beri gelsin.teşekkürler.zihnimi açtığınız için.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

SURYA NAMASKARA (GÜNEŞİ SELAMLAMA) –Hinduizm / NAMAZ(ATEŞİ SELAMLAMA) -Meccusilik-

‘’Kime secde(itaat) ettiğini bilmemek’’ ‘’ Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş ’’NELM 24 Güneş ,dünyadaki canlılık ile olan doğrudan ilişkileri sebebi ile ‘’insan ‘’denen varlığın çevresindeki nesnelere anlamlar yüklemeye başlamasından ve aralarındaki ilişkileri çözümlemesinden itibaren önemli bir varlık konumuna gelmiştir.Avcılık ve Tarıma dayalı toplumlarda doğanın canlanma ve ölme zamanları mevcut hayvan popilasyonunu ve hasat evrelerini doğrudan etkilemesi ,sözkonusu durumların ise doğrudan ‘’Güneş’’ ile olan bağlantısı gerek avcı gerekse tarım toplumlarının güneş ile yakın bir ilişki içinde olmasını sağlamıştır.Doğadaki sebep-sonuç ilişkisinin farkında olan ancak yetesiz bilimsel anlamda gelişmemişliği nedeni ile bu durumlara mantıklı bir açıklama getiremeyen insan zaman içinde rasyonel olarak cevap veremediği sorulara irasyonel cevaplar bularak manevi açıda

Hayvanların Kulaklarını Yarmak ve SÜNNET(HITAN)

CİNSEL ORGANIN UCUNUN KESİLMESİNİ EMREDEN BİR YARATICIYA İNANMAK Yıllık milyonlarca Türk Lirasına ulaşan sünnet düğünü sektörü,operasyon başına binlerce lira alan ''sünnetçiler'',operator doktorlar ve özel hastaneler;süslü püslü tören kıyafetleri ;kim olduğunun bile farkına varamadığı küçücük yaşında yaratıcısının cinsel organının ucunun kesilmesini emrettiğini düşünen bir çocuk; Size Allah'ın yarattığını değiştirme hakkını veren kimidir? ''Lekad halaknel insâne fî ahseni takvîm'' Biz insanı en güzel biçimde yarattık.Tin 4 ''Allah, şeytana lânet etti. Ve şeytanşöyle dedi: "Ben mutlaka, Senin kullarından belli bir nasip edineceğim. ''Ve onları mutlaka dalâlette bırakacağım. Ve onları, mutlaka emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim ve mutlaka onlara emredeceğim. Böylece onlar, mutlaka DAVARLARIN KULAKLARINI KESECEKLER ve onlara emredeceğim, öyle ki mutlaka, ALLAH'IN YARATTIĞINI DEĞİŞTİRECEKLER. Ve kim, Allah'tan

SALAT ,İKAME-İ SALAT & İNFAK

‘’Malları ve canları ile Allah yolunda mücadele edenler; işte onlar, onlar sadıklardır.’’ Hucurat 15 Allah katında din(yaşam sistemi) ‘’Allah katında din, ancak İslâm dinidir.’’Ali İmran 19 ;Din insanın ve bununla bağlantılı olarak insanın içinde yaşadığı toplum tarafından uygulanan yaşam sistemidir,zaman içinde oluşturulmuş değerler ile belirlenen sosyo-ekonomik yapıdır.Bu sosyo ekonomik yapı toplum tarafından oluşturulan normlarla kontrol edilmekte devamlılığı sağlanmaktadır.Bugün temelinde ‘’özel mülkiyet’’ bulunan sosyo-ekonomik yapı, insanlığın dinini(yaşam sistemini) oluşturmaktadır,sahip olduğu güç ile doğru orantılı olarak özel mülkiyet hakkını pekiştiren mekanizmalar oluşmakta bu hakkın ‘’likit bir halde’’ hareketini sağlayan ‘’parasal sistem’’ sayesinde insanların emeklerinin amacı özel mülkiyetini daha çok arttırmak olmaktadır.İnsanlar tarafından oluşturulan devletlerin temeli ‘’özel mülkiyetin güvenliğinin ve meşruiyetinin’’ sağlanması haline gelmiştir.Milyonla