ATEİZM

''Varolmayanın varolmadığının kabulü''

''Ateizm, tüm tanrılara ve ruhsal varlıklara olan metafizik inançları reddeden ve var olan gerçekliği inanç yoluyla açıklamayı kabul etmeyen bir felsefi düşünce akımıdır.^[1] Kelimenin önüne getirilen a- eki kelimeye "olmayan" anlamı katar. Yani ateizm, teist olmayananlamına gelmektedir.''Vikipedi bkz.Ateizm

''Teizm ya da Tanrıcılık, en geniş tanımıyla en az bir Tanrı'nın var olduğu inancıdır.^[1] Daha kesin tanımıyla Tanrının doğasını ve evrenle Tanrı arasındaki ilişkiyi açıklayan; kişisel, mevcut ve aktif olarak evrenin kuruluş ve yönetiminden sorumlu bir Tanrı betimlemesi içeren, bu Tanrı'nın çeşitli yollarla din gönderdiğini savunan öğretidir.Bu yaklaşıma göre Tanrı dünya ve insanlar ile sürekli ilişki içerisindedir. Bu görüşleri benimseyenlere Teist denir.''Vikipedi bkz.Teizm

        İnsanoğlunun özfarkındalığını kazanarak çevresindeki dünyayı anlamlandırmaya başladığı ilk andan itibaren o kaçınılmaz soru ile kendisini karşı karşıya bulmuştur.''Neden?'' Toplayıcılık ve avcılıkla hayatlarını idame ettiren insan toplulukları doğa ile olan sıkı ilişkileri nedeni ile önce doğayı ve doğal süreçleri anlamlandırmaya çalışmışlardır,mevsimler,hayvanlar,bitkiler,böcekler kendileri dışında sürekli devam eden bir organizasyonun nedenleri ve nasılları için kafa yormuşlar doğal süreçleri kontrol altına alabilmenin yollarını bulmaya çalışmışlardır.Nihayet bitkileri ve hayvanları kontrol etmeye başlamaları ile birlikte yerleşik hayata adım atmış bugünkü medeniyetin temellerini oluşturan ''Tarım toplumlarını'' oluşturmuşlardır.Tarım toplumları doğayı bir nebze olsun kontrol altında tutsalarda toprağa olan bağımlılıkta hat safaya ulaşmışlardır.Genel olarak göçebe hayatı yaşayan avcı ve toplayıcılar tarımsal hayatla birlikte yerleşik hayatta geçmişler,insan için doğal süreçler bir kat daha önem kazanmıştır.
    
 Doğaüstücülüğün İnşaası>>>>

Avcılık,toplayıcılık yada tarım ile varlığını sürdüren toplumlarda doğa ile olan sıkı ilişki onları doğadaki bilinmeyenleri açıklamaya zorlamıştır.Mevsimlerde görülen değişiklikler,kar,yağmur,fırtına gibi meteorolojik olaylar yıldırım,gök gürültüsü,hayvanların yavrulama dönemleri ve çeşitliliği,bitkilerin dönemsel olarak değişimleri ,yıllara göre tarımsal alanlardaki verimlilik  gibi bir sebep bulamadıkları ve nedensellik bağı kuramadıkları olayları ''bir bilinmeyen/bilinemeyen'' kullanarak anlamlandırma yoluna gitmişlerdir.Bugün gezegenimizin eğikliğine ve güneş ışınlarının geliş açısı sebebi ile oluşan mevsimleri gezegende sıra ile hüküm süren tanrılara,çok yüksek desibellere çıkan gökgürültülerini ve kimi zaman yangınlara sebep olan yıldırımları tarıların kızgınlığına bağlamışlardır,Tanrıları mutlu olduğu zaman heryer yeşerecek,yetiştirdikleri bitkilerde ve hayvanlarda bir bolluk olacak ,avcılar daha çok avla ve güven ile geri dönecektir;Tanrıları mutsuz olduğu zaman doğa verimsizleşecek ,hasatları azalacak hayvanları daha az yavru verecektir,avcılar kimi zaman elleri boş dönecektir.Kendileri ile özdeşleştirdikleri insansı özellikler yükledikleri tanrıları tıpkı kendileri gibi mutlu yada mutsuz olmakta kızmakta,öfkelenmekte ,sevinmekte kimi zaman başka kötü tanrılar ile savaşa tutuşmaktadır.İnsan ''bilinmeyen'' karşısındaki çaresizliğini '' Doğaüstü'' kavramını yaratarak ortadan kaldırmaya çalışmıştır.


İşter Teizm ve Ateizm ayrımı tam bu noktada ortaya çıkar,Teizm yada Tanrıcılık fikri ''insanın açıklayamadığı şey'' karşısında yarattığı doğaüstü varlıktır,bu varlığın varolan herşeyi yarattığını ve evren ile aktif bir ilişki içinde olduğunu herşeyi kontrol ettiğini savunur,bunun için bir delile ihtiyaç duymaz ve ortaya çıkan boşluk gerçek dışının bilgisi ile yani inanç ile doldurulur.Bir Tanrı vardır ve varolan herşeyi o yaratmıştır,hiçbir inanç sistemi bu tabuyu tartışmaya açmaz bu ön kabulün ardından öğretilerini ortaya koyar.Doğaüstülüğün varlığının kabulu herşeyin yaratıcısı bir tanrı fikrinin yanında birçok metafizik varlık kabulünüde beraberinde getirmiştir,Ruhlar,cinler,şeytanlar,melekler vs.insan tarafından açıklanamayan birçok olay bu varlıklara itaf edilmiştir,

TAHMİN & GÜVEN >>>>

Ateizm,genel bilinilirliğinin aksine ''herşeyi yaratan bir tanrı fikrinden'' daha çok ''doğaüstücülüğe'' karşı çıkar doğaüstü hiçbir varlığın yada olayın olmadığını herşeyin evrenin mevcut işleyiş mekanizması içinde ve ''Bilim''ile açıklanabileceğini ifade eder.Red ettiği yada karşı olduğu şey dinler yada tanrı olgusu değil bunların kökeninde bulunan Doğaüstücülük/metafizikçiliktir.Ateizm ''varlık'' için mutlaka bir delil gerektiğini savunur,salt ''var kabulünün'' birşeyin varolması için yeterli olmadığını,varlığın genel geçer bir açıklaması olması gerekliliğini kabul eder.

Bugün Teizmin temelinde bulunan Tanrı /Yaratıcı kavramının hiçbir bilimsel açıklaması yoktur,Tanrı kavramı aprioridir,hiçbir deneyime yada deneye dayanmaz ,dogmatiktir,insanın gerçek dışı bilgi aracılığı ile ortaya koyduğu var kabulüne dayanır.

Felsefi açıdan bakıldığında da herşeyi yaratan bir yaratıcının varlık sahası içinde bulunmasının mümkün olmadığı apaçık ortadadır.Eğer bir yaratıcı varsa varlık sahasının dışında olması gereklidir ve hiçbir yaratılmış bu sahanın dışına çıkamayacağına göre yaratıcısını deneyimleyemeyecektir.İçinde bulunduğumuz varlık sahası içinde bugüne kadar doğaüstü hiçbir olay yada olgu tespit edilememiştir.Sahip olduğumuz bilimsel alt yapımız geçmişte doğaüstü kabuledilen olayları bize en ince detayına kadar açıklamış ve açıklamaya devam etmektedir,gerek atomaltı gerekse atom üstü düzeyde ulaştığımız sınırlarda ''doğaüstüye'' ait hiçbir iz bulamadık ve bulamayacağız.İçinde bulundumuz varlık düzeyinde haklı olan ve bu sayede her geçen gün daha ileri bir aşamaya giden Ateist/doğaüstücülüğü red eden görüştür;gerçek dışı bilgiye/inanca dayalı toplumların durumları ekonomik,sosyal durumları ve teknolojik gelişmişlikleri bugün gözlerimizin önündedir,İnanca dayalı bir hayat sürenler ile doğaüstücülüğü red eden toplumlardaki hayat standarlarının ve insani ilişkilerin farklılığı gelişen teknolojimiz sayesinde bugün gözler önündedir.

O'NUN VAROLMAMA DURUMU >>>>

Evreni yaratan ve onu kontrol eden ,insanları imtahan eden onları yaptıkları işlere göre cezalandıracak yada ödüllendirecek bir ''TANRI YOKTUR'',Ettiğiniz duaları dinleyen ve ona cevap veren bir yaratıcı sözkonusu değildir.Sadece mutlak tekilliği ve yanlızlığı içinde ''İNSAN'' vardır.Herşeyi şekillendiren ve kontrol eden insanın kendisidir.Bunu anlayan insanlar sayesinde bilimsel olarak bugün ulaştığımız noktadayız,doğayı ve ona ait olanları anlamaya çalışan,onları kontrol edip şekillendirenler sayesinde gezegenimizden milyarlarca km ötesine ulaşabiliyor,gökyüzünde seyahat edebiliyoruz,istediğimiz bilgiye her an ulaşabiliyoruz.

                                                                       <<<<<< DUA >>>>>>

          ''Bu Evrende anlamamız gereken şey ''varlık sahasının'' dışında bulunması gereken ve asla deneyimleyemeyeceğimiz ''yaratıcımız'' değil kendimiziz,insan kendini ve varoluşunu anladıkça herşeyi yaratan bir tanrı fikrinin gereksizliğinin farkına varacaktır''