"Muhakkak ki israf edenler(kendilerine sağlanan imkanları gerektiği gibi kullanmayanlar) şeytanın kardeşleri olmuşlardır.Ve şeytan Rabbine karşı çok nankördür"İSRA 27
Müsrif;israf eden,azıtan, haddi aşan, boşa harcayan kimsedir.Kurani olarak Rabbinin kendisine sunduğu imkanları gerektiği gibi kullanmayan,yanlış kullanıp yitirilmesine sebep olan yada boşa harcayan kimseler için kullanılmaktadır.
Bugün kitaba iman ettiklerini söyleyenlerin bile en çok kabul etmekte zorlandıkları konuların başında sahip olduklarını paylaşma konusu gelmektedir.Bu durum geçmiş kavimlerde, topluluklarda da aynı şekilde itirazlara konu olmuş insanlar çalışıp didinerek "sahibi olduklarını " diğerlerine karşılıksız olarak verme konusunda Allah'ın elçileri ile tartışma içerisine girmişlerdir
"Ey Şuayb bizden öncekilerin üzerine yaşadığı değerlerden vazgeçmemizi ve sahip olduğumuz mallar ile dilediğimiz şeyi yapmamamizi sana salatın mı emrediyor"Hud 87
Suayba kavmi "sahip olduklarini düsündukleri" seyler üzerine diledikleri gibi tasarruf etmelerini engelleyen şeyin kaynağını sormaktadırlar bu kaynak Suayba soruldugunda oldugu gibi bugünde aynıdır.
"Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır"NUR 42
"O kendi hükmüne kimseyi ortak kabul etmez"Kefh 26
Allah insana yeryüzünde belirli bir süre için imkanlara tahsis etmiş sürenin sonunda kendisine dönüşünü sağlayarak bu imkanları nasıl kullandığına dair hesaba çekileceğini bildirmiştir.
"Sonra izin günü mutlaka nimetten sorgulanacaksınız" Tekasür 8
Nalh suresi 71. ayette iman edenlerin Allah'in kendilerine sunduğu imkanları nasıl tasarruf etmeleri gerektiği açıkça ortaya konmuştur.
"Allah rızık(sağladığı imkan),bakımından bir kısmınızı bir kısmınıza ayrıcalıklı kılmıştır,O (ayrıcalıklı kılınan )kimselerin ellerinin altında bulunan(sahip oldukları imkanlar sayesinde ulaşabildikleri) kimselere(bu imkanlardan yararlandirma) verme,iade etme hususunda bir ayrıcalıkları yoktur,Onlar bu konuda(Rableri tarafından sunulan imkanlardan yararlanma konusunda )eşittirler.Yoksa(verip,eşit olmaktan kaçınan kimseler )Allah'ın nimetini (bu nimetlerin gerçek sahibinin Allah olduğunu) bile bile inkar mı ediyorlar."
Kuran içinde "yaşanılan hayatın" geçici olduğu ayetlerde açıkça ifade edilmiştir,insanın bu geçici dünya hayatına değil hakiki hayat olan ahireti düşünerek işler yapmasını istemiştir.
"Bu dünya hayatı eğlence ve oyundan başka birşey değildir,Muhakkak ki ahiret yurdu gerçek hayattır,keşke bilselerdi" Ankebut 64
"Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka birşey değildir.Ahiret yurdu takva sahipleri için elbette daha hayırlıdır.Hala akıl etmez misiniz" Enam 32
"Ey kavmim bu dünya hayatı sadece geçici bir faydalanmadır,muhakkak ki ahiret karar kılınacak yerdir"Mümin 39
Araf suresi 20. ayette şeytanın insanın haddi aşanlardan olmasına sebep olan teklifin ebedi yaşam ve meleke(güç) olduğu bildirilmektedir,Rabbinin kendisine sunduğu hayata karşılık bu teklife tamah eden insan bulunduğu yerden kaydırılmış sahip olduğu imkanların tümünü kaybetmiştir.
"Fakat şeytan ikisinide oradan kaydırdı,Böylece ikisinide içinde bulundukları şeyden çıkardı.Ve "birbirinize düşman olarak inin,sizin için belirli bir zamana kadar yeryüzünde oturma ve faydalanma vardır" dedik" Bakara 36
Dünya hayatında insanın metalanması/faydalanması Rabbi tarafından. çeşitli kurallara bağlanmış ve iman edenlerden bu sınırlar içinde yaşamaları istenmiştir,
"Öyle ise güzel vadde bulunduğumuz ve ona kavuşan kimse ,dünya metaı ile metalandırdığımız ve sonra kıyamet günü hazır bulundurulanlardan olan kimse gibi midir?Kasas 61
"Hayır onlarada uzun gelen bir ömür boyunca onlarıda,onlardan öncekilerideBiz metalandırdık.Arza gelip onun etrafından nasıl eksiltiğimizi görmüyorlar mı?Öyleyse galip gelenler onlar mı?"Enbiya 44
İnsan için dünyadan metalanma/faydalanma ölçüsü ihtiyacı olan kadardır geri kalan kazanımları için kendisinden beklenen infak etmesi yani çeşitli yollar ile ihtiyaç sahiplerine aktarmasıdır.
"Sana neyi infak edeceklerini(diğerlerine vermeleri gerektiğini)soruyorlar deki:ihtiyacınız dışındaki herşeyi "Bakara 219
ihtiyacı dışındakini bağışlayan insanın icin verme sınırı ihtiyaç sahibi/muhtaç hale düşmemedir.
"Ve elini boynuna bağlama, büsbütünde açma.Aksi halde kınanmış ve malı tükenmiş halde kalırsın"
İman eden kişi için mal biriktirme her ne koşul altında olursa olsun yasaklanmıştır.
"O ki malı yığdı onu saydı durdu.Malının kendisini ebedi yaşatacağını sanır.Hayır o hutameye atılacaktır"Hümeze 1-4
Allah'a ve ahirete iman eden(bu gercekler üzerine yaşamına yön veren insandan )beklenen dünya hayatı konusudaki gerçeği asla aklından çıkarmaması onun geçiciliğinin farkında bir hayat sürmesidir,yeryüzünde yaşayan bütün canlılara yaşamlarını sürdürmeleri için sağlanan imkanlar Allah'a aittir(Hud 6) bu bağlamda insanın yaşamını sağlaması icin gereken imkanları temin eden Allah'tır.İnsan varolduğu günden bu güne yarattığı toplumsal sistemlerle doğal olarak bulunan farklılıklar dışında doğal olmayan farklılıkarda ortaya çıkarmıştır.Rabbinin insandan bekledigi bu farklılıkların iman edenler eli ile ortadan kaldırılmasıdır.Bu sebeple insana bu buyuk sorumlulugu yüklemistir.Dünya hayatında kendi çabası ile kavuştuğu imkanları, karşılığını dünya hayatında beklemeksizin,bağışlayacak diğerleri ile kendisini imkan/nimet bakımından eşit hale getirmeye çalışacaktır.Bu pek çoklarına zor gelmesi sebebi ile bugun yok edilmis bir zekat mekanizmasi ve bozukluklarin fakirin fukaranin eline tutuşturulduğu bir sadaka anlayışı vardır, kitabı okuyup duranlar bile eşitligin kalben bir esitlik oldugu, maddi degil manevi bir esitlenmeden bahsedildigini kabul etmek istemektedirler.Gercegin bu olmadiginin bu kitabi okuyan herkes farkindadir ancak kabul(rüku) etmesi o kadar zor bir konusudur ki gerçek müslüman olduklarını iddaa edenleri bile Allah'in ayetlerinin üstünü örtmeye ;Kafirlik etmeye sürükleyebilmektedir.
İman eden kişinin yapması gereken gercek yasamın ahiret oldugu bilinci ile hareket ederek sahip oldugu imkanlari digerleri ile paylasmasi ;onlar ile kardes olmasidir.Allah'in kendisine sundugu imkanlarin sahibini inkar ederek sadece kendi zevki icin harcayanlar ,yarin korkusu ile biriktirip digerlerinin ihtiyaclarini onemsemeyenler ise Rabbinin nimetine nankör olan "seytan" ile kardes olacaklar ve gercegin bilgisinden uzaklasarak batil icinde yok olup gideceklerdir.
"İnsanlara'Kadınlara,oğullara,kantar kantar birikmiş altın ve gümüşe,salma atlara,hayvanlara ve ekinlere olan sevgiden oluşan şehvetleri güzel gösterildi.Bunlar dünya hayatının menfaatleridir.Ama varılacak yerin en güzeli Allah katıdır"Ali imran 14
Müsrif;israf eden,azıtan, haddi aşan, boşa harcayan kimsedir.Kurani olarak Rabbinin kendisine sunduğu imkanları gerektiği gibi kullanmayan,yanlış kullanıp yitirilmesine sebep olan yada boşa harcayan kimseler için kullanılmaktadır.
Bugün kitaba iman ettiklerini söyleyenlerin bile en çok kabul etmekte zorlandıkları konuların başında sahip olduklarını paylaşma konusu gelmektedir.Bu durum geçmiş kavimlerde, topluluklarda da aynı şekilde itirazlara konu olmuş insanlar çalışıp didinerek "sahibi olduklarını " diğerlerine karşılıksız olarak verme konusunda Allah'ın elçileri ile tartışma içerisine girmişlerdir
"Ey Şuayb bizden öncekilerin üzerine yaşadığı değerlerden vazgeçmemizi ve sahip olduğumuz mallar ile dilediğimiz şeyi yapmamamizi sana salatın mı emrediyor"Hud 87
Suayba kavmi "sahip olduklarini düsündukleri" seyler üzerine diledikleri gibi tasarruf etmelerini engelleyen şeyin kaynağını sormaktadırlar bu kaynak Suayba soruldugunda oldugu gibi bugünde aynıdır.
"Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır"NUR 42
"O kendi hükmüne kimseyi ortak kabul etmez"Kefh 26
Allah insana yeryüzünde belirli bir süre için imkanlara tahsis etmiş sürenin sonunda kendisine dönüşünü sağlayarak bu imkanları nasıl kullandığına dair hesaba çekileceğini bildirmiştir.
"Sonra izin günü mutlaka nimetten sorgulanacaksınız" Tekasür 8
Nalh suresi 71. ayette iman edenlerin Allah'in kendilerine sunduğu imkanları nasıl tasarruf etmeleri gerektiği açıkça ortaya konmuştur.
"Allah rızık(sağladığı imkan),bakımından bir kısmınızı bir kısmınıza ayrıcalıklı kılmıştır,O (ayrıcalıklı kılınan )kimselerin ellerinin altında bulunan(sahip oldukları imkanlar sayesinde ulaşabildikleri) kimselere(bu imkanlardan yararlandirma) verme,iade etme hususunda bir ayrıcalıkları yoktur,Onlar bu konuda(Rableri tarafından sunulan imkanlardan yararlanma konusunda )eşittirler.Yoksa(verip,eşit olmaktan kaçınan kimseler )Allah'ın nimetini (bu nimetlerin gerçek sahibinin Allah olduğunu) bile bile inkar mı ediyorlar."
Kuran içinde "yaşanılan hayatın" geçici olduğu ayetlerde açıkça ifade edilmiştir,insanın bu geçici dünya hayatına değil hakiki hayat olan ahireti düşünerek işler yapmasını istemiştir.
"Bu dünya hayatı eğlence ve oyundan başka birşey değildir,Muhakkak ki ahiret yurdu gerçek hayattır,keşke bilselerdi" Ankebut 64
"Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka birşey değildir.Ahiret yurdu takva sahipleri için elbette daha hayırlıdır.Hala akıl etmez misiniz" Enam 32
"Ey kavmim bu dünya hayatı sadece geçici bir faydalanmadır,muhakkak ki ahiret karar kılınacak yerdir"Mümin 39
Araf suresi 20. ayette şeytanın insanın haddi aşanlardan olmasına sebep olan teklifin ebedi yaşam ve meleke(güç) olduğu bildirilmektedir,Rabbinin kendisine sunduğu hayata karşılık bu teklife tamah eden insan bulunduğu yerden kaydırılmış sahip olduğu imkanların tümünü kaybetmiştir.
"Fakat şeytan ikisinide oradan kaydırdı,Böylece ikisinide içinde bulundukları şeyden çıkardı.Ve "birbirinize düşman olarak inin,sizin için belirli bir zamana kadar yeryüzünde oturma ve faydalanma vardır" dedik" Bakara 36
Dünya hayatında insanın metalanması/faydalanması Rabbi tarafından. çeşitli kurallara bağlanmış ve iman edenlerden bu sınırlar içinde yaşamaları istenmiştir,
"Öyle ise güzel vadde bulunduğumuz ve ona kavuşan kimse ,dünya metaı ile metalandırdığımız ve sonra kıyamet günü hazır bulundurulanlardan olan kimse gibi midir?Kasas 61
"Hayır onlarada uzun gelen bir ömür boyunca onlarıda,onlardan öncekilerideBiz metalandırdık.Arza gelip onun etrafından nasıl eksiltiğimizi görmüyorlar mı?Öyleyse galip gelenler onlar mı?"Enbiya 44
İnsan için dünyadan metalanma/faydalanma ölçüsü ihtiyacı olan kadardır geri kalan kazanımları için kendisinden beklenen infak etmesi yani çeşitli yollar ile ihtiyaç sahiplerine aktarmasıdır.
"Sana neyi infak edeceklerini(diğerlerine vermeleri gerektiğini)soruyorlar deki:ihtiyacınız dışındaki herşeyi "Bakara 219
ihtiyacı dışındakini bağışlayan insanın icin verme sınırı ihtiyaç sahibi/muhtaç hale düşmemedir.
"Ve elini boynuna bağlama, büsbütünde açma.Aksi halde kınanmış ve malı tükenmiş halde kalırsın"
İman eden kişi için mal biriktirme her ne koşul altında olursa olsun yasaklanmıştır.
"O ki malı yığdı onu saydı durdu.Malının kendisini ebedi yaşatacağını sanır.Hayır o hutameye atılacaktır"Hümeze 1-4
Allah'a ve ahirete iman eden(bu gercekler üzerine yaşamına yön veren insandan )beklenen dünya hayatı konusudaki gerçeği asla aklından çıkarmaması onun geçiciliğinin farkında bir hayat sürmesidir,yeryüzünde yaşayan bütün canlılara yaşamlarını sürdürmeleri için sağlanan imkanlar Allah'a aittir(Hud 6) bu bağlamda insanın yaşamını sağlaması icin gereken imkanları temin eden Allah'tır.İnsan varolduğu günden bu güne yarattığı toplumsal sistemlerle doğal olarak bulunan farklılıklar dışında doğal olmayan farklılıkarda ortaya çıkarmıştır.Rabbinin insandan bekledigi bu farklılıkların iman edenler eli ile ortadan kaldırılmasıdır.Bu sebeple insana bu buyuk sorumlulugu yüklemistir.Dünya hayatında kendi çabası ile kavuştuğu imkanları, karşılığını dünya hayatında beklemeksizin,bağışlayacak diğerleri ile kendisini imkan/nimet bakımından eşit hale getirmeye çalışacaktır.Bu pek çoklarına zor gelmesi sebebi ile bugun yok edilmis bir zekat mekanizmasi ve bozukluklarin fakirin fukaranin eline tutuşturulduğu bir sadaka anlayışı vardır, kitabı okuyup duranlar bile eşitligin kalben bir esitlik oldugu, maddi degil manevi bir esitlenmeden bahsedildigini kabul etmek istemektedirler.Gercegin bu olmadiginin bu kitabi okuyan herkes farkindadir ancak kabul(rüku) etmesi o kadar zor bir konusudur ki gerçek müslüman olduklarını iddaa edenleri bile Allah'in ayetlerinin üstünü örtmeye ;Kafirlik etmeye sürükleyebilmektedir.
İman eden kişinin yapması gereken gercek yasamın ahiret oldugu bilinci ile hareket ederek sahip oldugu imkanlari digerleri ile paylasmasi ;onlar ile kardes olmasidir.Allah'in kendisine sundugu imkanlarin sahibini inkar ederek sadece kendi zevki icin harcayanlar ,yarin korkusu ile biriktirip digerlerinin ihtiyaclarini onemsemeyenler ise Rabbinin nimetine nankör olan "seytan" ile kardes olacaklar ve gercegin bilgisinden uzaklasarak batil icinde yok olup gideceklerdir.
"İnsanlara'Kadınlara,oğullara,kantar kantar birikmiş altın ve gümüşe,salma atlara,hayvanlara ve ekinlere olan sevgiden oluşan şehvetleri güzel gösterildi.Bunlar dünya hayatının menfaatleridir.Ama varılacak yerin en güzeli Allah katıdır"Ali imran 14
Yorumlar
Yorum Gönder